Nöbetçi Eczaneler
Bisikletliler Derneği Genel Lideri Murat Suyabatmaz, İstanbul’da inançlı bisiklet yolları olmadığı için birçok kişinin yürek edip yollara çıkamadığını, bu yüzden de bisikletlerin balkonlarda ve apartman bodrumlarında çürüdüğünü kaydetti.
Birleşmiş Milletlerin 12 Nisan 2018’de aldığı kararla 3 Haziran’ı “Dünya Bisiklet Günü” olarak kabul etmesinin akabinde etraf dostu ve sağlıklı ulaşım aracı olan bisikletin dünya genelindeki kullanımında artışlar yaşanmaya başladı.
Doğaya en az karbon salma özelliğiyle global ısınmaya en az tesir eden bisiklet bunun yanında sıhhate yararıyla da tüm dünyada en ucuz ulaşım aracı olarak öne çıkıyor.
Görünürlüğünü artırarak bisikletli ulaşım kültürünün oluşmasına katkıda bulunan kullanıcılar, bilhassa İstanbul’da az sayıda olan bisiklet yollarının artırılmasını istiyor.
“Güvenli, sağlıklı 100 kilometre bile bisiklet yolumuz yok”
Bisikletliler Derneği Genel Lideri Suyabatmaz, AA muhabirine yaptığı açıklamada, İstanbul’da bisiklet kullanım alanlarının hayal ettikleri oranlara şimdi ulaşamadığını söyledi.
Bunun için gereksinimleri olan inançlı bisiklet yollarını şimdi gereğince yapılmadığını lisana getiren Suyabatmaz, “Yapılanlar da toplumsal donatılarla, okullarla entegre değil. Bu yüzden de tam manasıyla kullanamıyoruz. Bu mevzuda inançlı bisiklet yollarına gereksinim var.” dedi.
Suyabatmaz, toplu konut alanlarından başlayarak gerçek yerlerle entegre bisiklet yolları yapılması halinde bakkala, berbere, mescide, pazara, metrobüse ve okula bisikletle gidilebilecek küçük bir ağ yaratılabileceğini tabir etti.
Güvenli park yerleri oluşturması halinde de vatandaşların bisikletlerini “Çalınır mı?” telaşı taşımadan kullanabileceğini kaydeden Suyabatmaz, “Böyle bir sistem kurulursa İstanbul’da bisiklet süratle büyür. Yapılan her yol dolup taşar. Bunun hakikat kurgulanması gerekiyor. Bunu yıllardır yapamadık. İnançlı ve sağlıklı 100 kilometre bile bisiklet yolumuz yok.” diye konuştu.
“Bisikletle çok daha fazla yapabilirsiniz”
Murat Suyabatmaz, bisiklet kullanımının bireylerin sıhhatinden etraf sıhhatine, iklim değişikliğinden iktisada kadar birçok yararı bulunduğuna dikkati çekerek, bunun yanında birebir anda ulaşım ve spor yapıldığına değindi.
Aynı anda etrafın de korunduğunu anlatan Suyabatmaz, “Ağaç dikerek karbon salınımını azaltmak için bir şeyler yapabilirsiniz tahminen lakin bisikletle çok daha fazla yapabilirsiniz. Bunun için inançlı altyapıya muhtaçlığımız var.” diye konuştu.
Toplumun, bilhassa de çocukların bisikleti çok sevdiğini aktaran Suyabatmaz, inançla bisiklete binilecek yollar olmadığı için anne ve babaların tasa duyduğunu, “bisiklet bozuldu” yahut “sonra yaptıracağız” üzere mazeretlerle çocuğu bisikletinden uzaklaştırdığını söyledi.
Suyabatmaz, İstanbul’da bisiklet kullanım oranının inançlı yollar olmadığı için az olduğunu vurgulayarak, “Güvenli bisiklet yolları olmadığı için birçok kişi yürek edip yollara çıkamıyor. Bu yüzden de bisikletler balkonlarda ve apartman bodrumlarında çürüyor.” tabirlerini kullandı.
“Otomobilsiz yaşanan bir ilçemiz var”
Suyabatmaz, Dünya Sıhhat Örgütünün 30 yaşından sonra bireylere sağlıklı bir geleceğe sahip olmak ve sağlıklı bir yaşlılık geçirmek için yarım saat spor yapmasını tavsiye ettiğini anımsatarak, bunun yürüyüş yahut yüzme üzere sporlar olabileceğini, bisikletin de bu manada spor gereksinimini karşılayabileceğini kaydetti.
Sağlığa çok fazla yararı bulunan bisiklet kullanımı için uzmanların, diyabete ve kalp sıhhatine güzel geldiğini, beyin işlevlerini geliştirdiğini tekraren söylediğinin altını çizen Suyabatmaz, şöyle devam etti:
“Toplum sıhhati için, etrafı için, iktisadı için ne kadar yararlı olduğunu gördükçe, bilinçlendikçe toplum bisiklete tekrar dönüyor. Bu hususta gelişmiş ülkelerde de bu türlü. Biz de ülkemizde gelişmiş, eğitim kültür düzeyi yükselen semtlerde bunu görüyoruz. Yani aslında İstanbul’da bir ilçe var diyorum. Ömrün büyük bir kısmını bisikletle geçiriyor. Kimsenin arabası yok. ‘Böyle bir ilçe var mı ya?’ diyorlar. Yani arabasız yaşanan bir ilçemiz var. Bunu örnek almamız gerekiyor.”
“Bisikletli yaşama, bu ülkenin ve dünyanın çok gereksinimi var”
Suyabatmaz, Avrupa’nın birçok ülkesinde bunun yapıldığını, kent merkezlerinin trafiğe kapatıldığını, bisiklet için geniş caddeler ve yollar ayrıldığını, bununla birlikte caddelerin bisiklet yollarına dönüştürüldüğünü anlattı.
İstanbul’da Adalar ilçesinin örnek alınabileceğini belirten Suyabatmaz, şunları kaydetti:
“Diğer ilçelerimizi de bir ada üzere düşünüp planlamamız ve tahminen kısıtlamamız lazım. Tertemiz bir hava, egzoz kirliliği yok, karbon salınımı yok, gürültü yok. Herkes spor yapıyor. Bisikletli yaşama bu ülkenin ve dünyanın çok gereksinimi var. İnsanımızın çok gereksinimi var. Evvel kendi sıhhatleri için, sonra ülke iktisadı için, sonra da dünya iklim değişikliği için.”