Nöbetçi Eczaneler
Adalet Bakanı ve Hükümet Sözcüsü Cemil Çiçek, istikrarı yakalayan ve ekonomik büyümeye geçen Türkiye’nin huzurunu bozmak isteyenlerin harekete geçtiğini belirterek, “Türkiye’nin huzurunu bozdurmayız. İstikrarı bozdurmaya niyetimiz yok” dedi.
Partisinin Balıkesir’deki Vilayet Kongresi’ne katılan Adalet Bakanı ve Hükümet Sözcüsü Cemil Çiçek, Türkiye’nin istikrar içinde büyümesinin diğerlerinin istikrarını bozduğunu, istikrarı bozulanların ise Türkiye’nin istikrarını bozmak için harekete geçtiğini söyledi. Bilhassa de AK Parti iktidarında yaşanan olumlu gelişmelerin hazmedilemediğini kaydeden Bakan Cemil Çiçek, çetelerden medet umanların karşısında en evvel kanunları ve Türkiye’nin hukuk tertibini bulacağını tabir ederek, şunları kaydetti:
“Bu partide misyon almak isteyenler, evvel partinin maksatlarını güzel anlayacak. Bakın Türkiye’nin işleri ne vakit uyguna gitse, ne vakit Türkiye büyümeye başlasa ki, son 3 yılda Türkiye yüzde 35 büyüdü. Küçülen bir Türkiye’den büyüyen bir Türkiye’ye geldik. Kepenkleri kapanan bir Türkiye’den yatırım yapan bir ülke haline geldik. Devamlı ithalat yapan bir ülkeden 80 milyar dolar ihracat yapan ülke haline geldik. Bu tabiatıyla bu türlü bir iktidar periyodunda nasip oldu. Bu ise çok
kişinin içte ve dışta hesabını bozdu. Onun için istikrar, huzur kimilerinin işine
gelmez. AK Parti’nin karşısında ne yapacaklar da sanki iktidardan uzaklaştıracaklar? Türkiye’nin huzurunu bozdurmayız, istikrarı bozdurmaya niyetimiz yok. Milletimiz de tekrar o karanlık günlere dönmek istemiyor. Demokratik ülkede iktidar değişiminin yolu onun karşısında adam üzere parti kurmaktır. Adam üzere siyasi heyetler oluşturup, halkın karşısına çıkmaktır. Belden aşağı vurmak demokrasilerde ayıptır. Sokaktan medet ummak, yasa dışı yollardan medet ummak, çetelerden medet ummak Türkiye için çıkar yol değildir. Şayet millete inanıyorsanız, yaptığınız işleri millet için, millet ismine yapıyorsanız, hukukun dışına çıkarak, kanunları yok farz edip, çiğneyerek bir yere varamazsınız. Bu tip bir tertibe, teşkilatlanmaya Türkiye’nin demokratik hukuk devleti müsaade vermez. Yapacağınız iş çete kurmak değil; çeteleşmek değil, çetelerden medet ummak değil, adam üzere bir siyasi hareket başlatmaktır. Şayet AK Parti’yi beğenmiyorsanız, şunu net ve açık olarak söyleriz; kim yasa dışına çıkarsa, kim Türkiye’nin hukuk sisteminin dışına çıkarsa, karşısında en önce maddeleri bulur, Türkiye’nin hukuk tertibini bulur. Geçmişte de hukuk dışına çıkanların başına ne iş geldiyse bugün de birebir işler gelir. Türkiye hukuk devletidir. Türkiye’de artık
devletin sistemleri, hukuk sistemi işlemeye başlamıştır. 3 kişi biraraya
gelecek, 4 tabanca, 3 bomba bulacak, bununla vatanseverlik. Bugün vatan severliğin ön koşulu devletin hukuk tertibine saygılı olmak ve hukukun içinde kalmaktır. Kim hukukun karşısına çıkarsa karşısında hukuku bulur ve sonu da hüsran olur.”
Bakan çiçek, yol yakınken herkesi hukuk nizamı içinde yer almaya çağırdı. Demokratik ülkede yapılacakların da hukuk çerçevesinde yapılması gerektiğini kaydeden Cemil Çiçek, “İktidarı mı beğenmiyorsunuz? Türkiye’nin kanunları müsait, parti kurabilir, dernek kurabilirsiniz. İlgili makamlardan müsaade alıp protesto şovları yapabilirsiniz. Ancak çeteleşmek yok, hukukun dışına çıkmak yok. Hukukun dışına çıkarak Türkiye’de tahlil aramak yok. Bu evreler bitmiştir, bu siyasetlerin da son kullanım tarihi geçmiştir. Herkes aklını başına almalı ve hukukun içinde kalmalıdır” dedi.
Hükümet olarak şeffaf olduklarını kaydeden Bakan Çiçek, parti içindeki hizmet
yarışında alakaların, rekabetin gerçek ve dürüst olması gerektiğini lisana getirdi.
Daha yapılacak çok hizmet olduğunu belirten Bakan Çiçek, AK Parti’nin ‘ak’ kurulduğunu ve daima ‘ak’ kalması gerektiğini söyledi. Cemil Çiçek, kelamlarını şöyle sürdürdü:
“Önümüzde daha çok badireler var. Güç bir devirden geçtik. Oldukça mesafeler
aldık lakin daha aşacağımız çok mani var. Millete yapacağımız çok da hizmet var. Bunun kaidesi, birliğimizi, beraberliğimizi korumaktır. Rekabetimiz olacak fakat hakaretimiz olmayacak. Hizmet yarışında olacağız fakat kırıp dökmeden olacağız. Birbirimizin yüzüne bakamayacağımız laf etmeyeceğiz. Bütün bu çalışmalarımızda suçsuz ve mazlum halkın duası vardır, Cenab-ı Hakk’ın bize sağladığı imkanlar vardır. Bunları yok farz ederek kendi başarımızla övünemeyiz. Bizim partimizin ismi iddialıdır. ‘Ak’ kurulduk, ‘ak’ kalmalıyız.”
“BİZ TEZİ OLAN BİR PARTİYİZ”
Kimsenin küçük hesapların peşinde olmaması, küçük hesaplarla partiyi kirletmemesi gerektiğini söyleyen Çiçek, şunları kaydetti:
“Biz gri parti olamayız. Gri olduğumuz anda Allah’ın da takviyesi kesilir, milletin de takviyesi kesilir. Öbürlerini bekleyen akıbet onlardan çok daha süratli bizi bekler. Bunu hiçbir vakit unutmamalıyız. Biz tezi olan bir partiyiz, argümanı olan insanlarız. Allah indinde büyük bir sorumluluk taşıdığımızın şuurunda olmamız lazım. Allah bizi gözetliyor, millet de gözetliyor. ‘Biz kapalı kapılar gerisinde bir şey yaparız, kimse duymaz, bilmez’ demeyin, hiç kimse bu türlü bir sorumsuzluk içinde olmamalıdır. Neyi yapacaksak millet de herkes de biliyor. Her şey şeffaf, her şey hukuka uygun ve milletimizin karşısında başı dik, alnı açık siyaset yapan beşerler olarak hizmet etmenin yollarını, uğraşlarını aramalıyız. Bu türlü yaparsak bilesiniz ki, bir devir ve bir devir daha bu iktidarın eli devamlı devleti yönetecek ve bu parti iş başında kalacak. Sonuçta milletimize hizmet etmenin memnunluğunu kendi vicdanımızda, kendi kalbimizde duymuş olacağız. Ben bu kongreleri bu türlü anlıyorum. Kâfi ki millet kazansın, ülke kazansın, devletimiz kazansın. Devlet kurmak kolay değil, bu devletin nasıl kurulduğunu Balıkesirliler âlâ bilir. Türkiye Cumhuriyeti Devleti büyük bir devlet, büyük meşakkatlerin, zahmetlerin sonucunda kurulmuş bir devlettir. Onun değerini yeterli bilmemiz lazım. Devletin düşmanları çok, milletin de düşmanı çok. Bunlara fırsat vermemenin yolu kendi içimizde bir binanın tuğlaları üzere sıkı sıkıya birbirimize sarılmak, yanlışlarımız varsa da dostça düzeltip kardeşliğimizi, birliğimizi, dirliğimizi koruma etmektir. İnanıyorum ki bu kongreler bu iş için atılmış değerli adımlardır.”
Adalet Bakanı ve Hükümet Sözcüsü Cemil Çiçek, AK Parti’nin sıradan beşerler topluluğu değil, bir parti çatısı altında Türkiye’ye hizmet etme sevdasıyla biraraya gelmiş bir kardeşler topluluğu olduğunu söyledi. Türkiye’de 50’nin üzerinde siyasi parti olduğuna dikkat çeken Bakan Çiçek, bunların birçoğunun Ankara’da kurulan bir anonim şirket, limited şirket partisi olduklarını belirtti. 90’lı yılların Türkiye’nin
kayıp periyodu olduğunu tabir eden Adalet Bakanı Cemil Çiçek, şöyle konuştu:
“AK Parti sıradan bir parti değil. Sıradan partiler Ankara’da kurulur, sonra da Anadolu’nun türlü yerlerinde kaç kişi bulabilirse bulur. Tabelaları büyüktür, fakat gerisinde halk topluluğu yoktur. Halk, millet yoktur ancak Ankara’da her halükarda bir 30 kişilik küme bulunmuştur. Şu anda bakarsanız 50’den fazla parti var. Seçime hakikat giderken Allah bilir kaç tane parti kurulur. Bunların kıymetli bir kısmı, ‘Acaba bir ittifak olur da bir yerden birkaç milletvekilliği koparabilir miyiz?’ niyetiyle, şirket mantığıyla kurulmuş olan partilerdir. Parti değil bir nevi anonim şirket, limited şirket üzere partilerdir. Onun için bunların birçoklarından millete hayır gelmemiştir. 52 partiden yarın seçime girme hakkı elde etmiş olan 10-15 tane parti güç çıkar. Türkiye’de parti sayısı çok lakin iktidara talip olan, Türkiye’nin her tarafından temsil edilen parti ise iktidarı ve muhalefetiyle baktığınız da bir tek parti var, bu da AK Parti’dir. Türkiye sathına yayılmış tek partiyiz. Onun için bugün yapılan kongre sıradan bir partinin kongresi değil. Bu parti Ankara’da kurulan bir parti değil, milletin kurduğu partidir. Yani, önünde ve ardında millet, milletin duası olan bir parti. O nedenle elde ettiğimiz muvaffakiyetler yalnızca bu salonda bulunanların eforu değil, lakin bilelim ki dışlanmış, hor
görülmüş, devlet kapısından uzaklaştırılmış ya da devletin semtine
yanaştırılmamış mazlum ve mahzun insanların duası, çabası ve uğraşı vardır. O nedenle, bu parti sıradan bir parti değil. Türkiye, çok partili hayata geçtiği günden beri neye sahip olduysa bir partinin tek başına iktidar olduğu devirlerde belirli bir yere geldi. Huzuru o vakit bulmuştur, istikrarı o vakit bulmuştur, hizmet de bu türlü bir periyotta gelmiştir. Koalisyon devirleri ise Türkiye’nin kayıp yıllarıdır. Hangi periyoda bakarsanız bakın, göstergelerin geriye gittiği, yatırım ortamının kalktığı, partizanlığın iliklerimize kadar işlediği, sonunda Türkiye’nin çok şey kaybettiği devirlerdir. 90’lı yıllar Türkiye’nin kayıp yıllarıdır. Anavatan Partisi’nin tek başına iktidar olduğu periyodun ardından koalisyonlar başlamış ancak tarihin önümüze çıkardığı çok kıymetli fırsatlar da böylesine koalisyon pazarlıkları içinde kaybolup gitmiştir. Bugün 90’lı yılların sorumluluğunu taşıyan, taşıması gereken bir kısım beşerler güya bu devirden sorumlu değilmiş, bu periyotta işler çok yolunda gidiyormuşçasına AK Parti’nin karşısında diğerleriyle işbirliği uğraşındadır.”
“SON KULLANIM TARİHİ GEÇMİŞ SİYASETLERİN DA, SİYASETÇİLERİN DA DEVRİ BİTMİŞTİR”
Bakan Çiçek, kelamlarını şöyle sürdürdü:
Adalet Bakanı ve Hükümet Sözcüsü Cemil Çiçek, “Şunu âlâ bilmemiz gerekir, Türkiye’de huzurun devamından, istikrarın devamından, yatırımın artmasından rahatsız olan da bir etraf vardır. Bunlar istikrar istemezler. Koalisyonlar, zayıf hükümetler onların işine gelir. ‘Türkiye nereye gidiyor?’ sorusunun sorulması onların işine gelir. Zira onlar yatırım yaparak para kazanmadı. Karanlık
günlerde, karanlık ortamlarda para kazandı. Onun için, tekrar Türkiye sanki ne
oluyor diye bir kısım şoklarla karşı karşıya kalması, en fazla dış etrafları ve onların içerideki işbirlikçilerini mutlu eder. Onlar faizlerden para kazanmaya alışmışlardır, onlar kazanır lakin millet kaybeder. Birinci seferdir ki, halka dayanan bir iktidar iş başına gelmiş, halkla bütünleşmiş, Türkiye içe kapanan bir ülke olmaktan çıkıp dışa açılan bir ülke haline gelmiş. Özel bölüm 80 katrilyona yakın yatırım yapabiliyor. Bir aylık ihracat sayısı 7 milyar doların üzerinde. Bu ne mana söz ediyor derseniz, ‘Türkiye’nin 40 yılında biz varız’ diyenlerin bir yılda yaptığı ihracatın iki katından fazlasını AK Parti iktidarında bir ayda yapıyoruz. İhracat bu sene 80 milyar doları geçecek, bizi bu sayıda tatmin etmez. Biz büyük bir milletiz, büyük devletler, büyük imparatorluklar kurmuşuz. Bize yakışan 80 değil, 300-500 milyar dolardır ve bunların hiçbiri Türkiye için hayal değildir. Bir 5 yıllık ikinci AK Parti iktidarı periyodunda Türkiye 200-250 milyar doları bulacaktır. Bugün 190’dan fazla ülke içinde ekonomik büyüklüğü itibariyle 17. sırada olan bir ülkeyiz, bizim için başarılı lakin bu bize yetmez. Şunu söylüyoruz; bir AK Parti iktidarı devrinde daha Türkiye dünyadaki 10 ülke ortasına girecektir, bu hayal değildir. Zira, 3 milyar dolarlık bir ülkeden 80 milyar dolara
geldiysek, 30’lu, 40’lı sıralardan 17. sıraya geldiysek, bir 5 yıllık istikrar ve huzur
döneminin sonunda Türkiye birinci 10’a girecektir. 3 Kasım öncesi Türkiye dünyada ikinci ligde oynayan bir ülkeydi, ligin sonunda kimsenin borç vermediği bir ülkeydi. Memur maaşlarını bile IMF’den aldığı kredilerle ödemek durumunda olan iğneden ipliğe nesi varsa haciz altına alınmış bir Türkiye vardı. Bugün gelinen noktada kendi damarlarını, duvarlarını çatlatmış, dünyanın her tarafında yatırım yapabilen, AB’ye aday ülke olarak masanın öbür ucunda başa baş gayret eden, birinci ligde oynayan bir Türkiye vardır” biçiminde konuştu.
Seçim İşlerinden Sorumlu Genel Lider Yardımcısı Necati Çetinkaya ile birlikte katıldığı kongreden diğer programa katılmak üzere ayrılan Adalet Bakanı ve Hükümet Sözcüsü Cemil Çiçek, Balıkesir’den İstanbul’a hareket etti.