Bakan Özhaseki: “Vatandaş kendi konutunu yapacak, biz parasını vereceğiz”

Yerinde Dönüşüm Projesi’ne yaklaşık 180 bin müracaatın olduğunu belirten Etraf Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, “Köyde bir konut 1 milyon liraya mal oluyorsa biz devlet olarak 1 milyon lirayı veriyoruz. O iş yaptıkça parayı vereceğiz. Mesken bitti ve sonra yarısını 2 sene sonra başlamak üzere 10 yıl boyunca yalnızca senedini isteyeceğiz. Kent merkezlerinde de binalarda bulunan kardeşlerimiz en az yarısı anlaşıp bir ortaya geldiği taktirde tıpkı krediden istifa edecek. Şayet meskenleri biraz daha büyükse 1 milyon 300 bin liraya kadar biz para vermeye devam edeceğiz. Vatandaş kendisi konutu yapacak, istediği müteahhitle anlaşarak devam edecek ve biz para vereceğiz” dedi.

Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, programları çerçevesinde Elazığ‘a geldi. Birinci olarak Valiliği ziyaret eden Bakan Özhaseki, akabinde Elazığ Belediyesi tarafından organize edilen Toplu Açılış ve Temel Atma Merasimi’ne katıldı. Bakan Özhaseki burada açıklamalarda bulundu.

“180 bine yakın müracaat var”

Vatandaşların durmadan müracaat ettiğini vurgulayan Bakan Özhaseki, “Gelirken baktım 180 bine yakın biz yerinde dönüştürürüz, siz bir an evvel yetki bizi destekleyin, işimiz biz yapalım diyen vatandaşlarımız var. Bunun çok büyük yararları var. Bir yerde biz TOKİ olarak merkezden 3-5 bin konut verdiğimizde bunu alan büyük müteahhitlik kümesi evvel gidiyor fabrikaya 5 bin kapı, fayans, lavabo, cam siparişi veriyor. Sonra tırlara dolduruyor ve zelzele bölgesine getirip monte ediyor, geçip gidiyor. Yereldeki tüccara, sanayiciye, imalatçıya, esnafa ne yararı var. Fazla bir yararı olmuyor. Lakin yerinde dönüşüm projesi ile birlikte inşaat kesimine, materyal temin eden 140 alt dal burada istifade etmiş olacak” formunda konuştu.

“Harç, pul, damga vergisi falan da istemiyoruz”

Yerinde Dönüşüm Projesi ile istihdamın ve ticaretin canlanacağını aktaran Özhaseki, “Bir an evvel kentler ayağa kalkınca o kente geri dönüşlerde başlayacak. Bunun için bir taraftan biz rezerv alanlar yapacağız. Gücü olmayan insanlara, meskenini yerinde yapamayacak insanlara o konutlardan vereceğiz. Ancak bir taraftan da vatandaşın yapmasını sağlayacağız. Bunu yaparken takviye sonuna kadar devam edecek. Elazığ’da da şu ana kadar 2 bin civarında biz yerinde dönüştürmek istiyoruz diye müracaatları var. O kardeşlerimiz için şayet isterlerse müteahhitlerle katlı yapacakları vakit muahede için tip mukaveleler vereceğiz. Şayet istiyorlar ise hazır çözümlenmiş projeler de vereceğiz. 100, 120, 150 metrelik statiği, betonarmesi, eklektiği çözümlenmiş bir biçimde projelerde vereceğiz. Harç, pul, damga vergisi falan da istemiyoruz. Yapı kontrol firmalarına giderek masraf etmesinler, o işi de biz üstleniyoruz. Yapı kontrol firmalarının parasını biz ödeyeceğiz ve biz denetlettireceğiz” dedi.

“Ağalar paşalar devreye girse de taviz yok”

Bakan Özhaseki, “Artık fay sınırlarının geçtiği ve kırıklarının olduğu yerlerde asla bir tek yapı yapılmayacak. Bunda odunumuz yok. İmar planlarına işliyoruz. Bu mevzuda eş dost devreye girse de, ağalar paşalar devreye girse de taviz yok. Yapılmayacak. Tabanda sıvılaşma olan yerlerde de yapı yapılmayacak. Sonra taban etütleri yapılmadan buna uygun statik çözümlenmeler ortaya konmadan da yapı yapılamayacak” diye kaydetti.

“Şehir merkezlerini Bakanlık olarak girip biz yapacağız”

Özhaseki, “Bir taraftan bir karar daha aldık, kentlerimizin merkezlerini de biz yapıyoruz. Hatay’ın da, Kahramanmaraş’ın da Adıyaman’ın da, Malatya’nın da kent merkezlerini Bakanlık olarak girip biz yapacağız. Zira o merkezler herkesin tahminen de iftihar edeceği kartpostallara mevzu olan yahut insanların buluşma yeri olarak ortaya çıkacak olan bir görünüm arz ediyor. Oralardaki yapılar istiyoruz ki düzgün çıksın. Kimlikli binalar ortaya çıksın. Sonra da çeperlerde yapılacak olan öteki binalar onları örnek alarak yapsınlar. Bunun içindeki burada da biz elimizden geleni inşallah o kentlerimiz için kullanmaya devam edeceğiz” dedi.

“Bakanlık olarak İstanbul‘umuzu zelzeleye hazırlayacağız”

İstanbul sarsıntısına de değinen Özhaseki, “Allah korusun herkes İstanbul sarsıntısından bahsediyor. Bütün bilim adamlarımız o mevzuda çok şiddetli formda telaffuzlarda bulunuyorlar. Doğrudur. Biz de onlara inanıyoruz esasen. Bilim adamlarının söyledikleriyle hengame edecek halimiz yok. Onlara uyarak ve tabiattaki kendine has gelişmeleri takip ederek biz tedbir almak durumundayız. İnşallah bir taraftan da Bakanlık olarak İstanbul’umuzu zelzeleye hazırlayacağız. Bu türlü olursa geleceğe inançla bakabileceğiz. Yoksa her bir iki senede bir dizlerimize vuracağız. Canlarımızı toprağa vereceğiz ve ağlamaya devam edeceğiz. Bunun üç tarafı var. Hiç kimse unutmasın. Bir tarafı elbette ki devlet, Bakanlık. Kanun çıkaracak, dayanak verecek. Elinden geleni yapacak. Lakin bir tarafta da belediye liderleri uğraş edecekler. Çöküntü alanı haline gelmiş vatandaşların bulunduğu mahallelerde hesaplar yapacaklar. Onlarla görüşecekler. Hazır hale getirecekler. Sonra dönüp bakanlığa diyecekler ki, biz burada bir yer hazırladık. Haydi gelin bizi destekleyin. Elinizde ne imkan varsa bize verin, kira paralarını ödeyin. Rezerv alanlar verin. Para dayanağında bulunun. Biz burayı dönüştürelim diyecekler. Sonra üçüncü tarafında da bu işin vatandaşımız var. Pahalı kardeşlerim, şayet vatandaş istemezse bu memlekete hiçbir şey yapılmaz. Dönüşüm bile yapılamaz. Şayet diyorsa ki vatandaş ben bu konuttan çıkmam. İçinde ölürüm sana ne, ben zati nereden size dayanak olayım, nereye gideceğim. Ben bu yaştan sonra nereye gideyim falan demeye başlarsa yapılamaz ki dönüşüm. Orada da vatandaşımızın yardımcı olması lazım. Biraz anlayışlı davranması lazım. Elbette onları incitmek istemeyiz. Üzmek istemeyiz. Onların üzerine bir yük binsin. Ancak vatandaşımızın da burada anlayışlı olması lazım. Hele hele siz binadaki öteki komşularla anlaşın. İş bana kalsın. Ben hallederim ya. Sen merak etme. İş ona kaldığında da gelip konuştuğumuzda ikimiz mislini, 3 mislini istiyor. Biz birebir gemideyiz. Allah korusun bu gemi su alırsa hepimize ziyan gelir. O yüzdendir ki bu işin siyaseti olmaz. Zelzele işi el birliğiyle çözülebilecek bir iştir. Bunu daima birlikte çözeceğiz. Buna yapacak gücümüz var. Kudretimiz var, imkanımız var. Bilgimiz, birikimimiz var ve bu işte de herkesten dayanak bekliyoruz” diye kaydetti. – ELAZIĞ