Bakan Özhaseki: “Rezerv alanlarda 350 bin konuta kadar yeni sağlam, sağlam konutlar yapacağız”

Bakan Özhaseki: “Rezerv alanlarda 350 bin konuta kadar yeni sağlam, sağlam konutlar yapacağız”

Bakan Özhaseki, “İstanbul için özel bir yasa çıkarmayı hesaplıyoruz”

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı medya buluşması gerçekleşti

İSTANBUL – Etraf, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, medya mensuplarıyla gerçekleştirilen buluşmada, öngörülen sarsıntı riskiyle alakalı yapılan ve yapılması gereken çalışmalara değindi. İstanbul‘da bu manada belirlenen rezerv alanlar ve megakente özel çıkartılacak bir maddeden bahseden Özhaseki, “İstanbul için özel bir yasa çıkarmayı hesaplıyoruz. Rezerv alanlarda 350 bin konuta kadar yeni sağlam, sağlam konutlar yapacağız” dedi.

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığınca, medya kuruluşlarının yöneticilerinin davet edildiği, “Medya Buluşması” isimli bir program düzenlendi. Dolmabahçe’deki Cumhurbaşkanlığı Çalışma Ofisi’nde gerçekleşen buluşmaya Etraf, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki ile birçok kurumdan temsilci katıldı. İhlas Haber Ajansı Genel Yayın Koordinatörü İrfan Altıkardeş de toplantıda hazır bulundu. Burada konuşan Bakan Özhaseki, beklenen İstanbul sarsıntısıyla alakalı yapılan ve yapılması gereken çalışmalara değindi. Özhaseki, mega kent için özel bir yasa çıkartılmasının planlandığını söyleyerek, İstanbul’da belirlenen rezerv alanlar hakkında bilgi verdi.

“2012’den bu yana İstanbul’da yaklaşık 800 bin bağımsız konut yenilendi”

Deprem gerçeğiyle yaşamak ve bu istikamette önlemler almak mecburiyetinin olduğunu söyleyen Bakan Mehmet Özhaseki, “İstanbul, dünyada en çok sarsıntı riski taşıyan 10 kentten biridir. İstanbul demek Türkiye demek. Bunun farkındayız. İstanbul’da yapılacak en hoş şey zelzeleye hazırlık. Mevlana diyor ki; “Akıl sonradan ah çekmek için değil de ibret almak içindir”. Bizim de bir an evvel önümüze bakıp İstanbul’umuzu hazırlamamız lazım. Hocalarımızın, ekseriyetle işaret ettiği üzere mühletin dolduğu yahut çok yaklaştığı, o tarafta bir ortaya gelip önlem almamız gerektiği biçimindeki kelamları önemsiyoruz. Zati devam eden bir kentsel dönüşüm projesi vardı. 2012 yılında Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatıyla, “Türkiye’nin her yerinde kentsel dönüşüm yapılmalı, bu ülke bir sarsıntı ülkesidir” tespitinden sonra yeni yasalar çıktı ve o günden sonra birçok yerde kentsel dönüşüm yapıldı fakat İstanbul’da daha çok hızlandı. Şu anda 39 ilçemizde 188 yerde kentsel dönüşüm projesi devam etmektedir. 2012’den bu yana yapılan bu çalışmalarda yaklaşık 800 bin bağımsız konut İstanbul’umuzda yenilendi. Şu anda da 165 bin civarında konutumuzun yenileme çalışmaları devam ediyor. Bizim bu işi biraz daha hızlandırmamız gerektiği üzere bir kanaat de var. Neden derseniz, riskli olarak söylenen 1 buçuk milyon civarında yapı var, 600 bin de birinci etapta çok daha fazla hasar görülecek üzere, yıkılacak görülüyor. Ondan ötürü bu çalışmaları daha da süratli hale getirmemiz lazım” dedi.

“Rezerv alanlarda 350 bin konuta kadar yeni sağlam, sağlam konutlar yapacağız”

İstanbul’da yapılacak rezerv konutlar hakkında da konuşan Özhaseki, “İkinci basamakta bizim düşündüğümüz şey, rezerv konut alanları belirledik. Bu belirlediğimiz alanlarda 350 bin konuta kadar yeni sağlam, muteber konutlar yapacağız. O da bizim oldukça gereksinimimizi görecek. Etrafta en riskli olan yapıları o yaptığımız yeni yerlere taşıyarak tahminen de sarsıntıya hazırlığın ikinci adımını atmış olacağız” diye konuştu.

“Yarısı Bizden” kampanyasına 1 milyon 7 bin bireye yakın müracaat var”

Depreme hazırlık çalışmalarından bir diğeri olan “Yarısı Bizden” kampanyasına da değinen Bakan Özhaseki, “Üçüncüsü de, seçim öncesinde açıklanan, asla bir seçim vaadi olmayan, ayakları yere basan bir öteki kampanyamız var; “Yarısı Bizden” kampanyası. Bunu da biz süratle devam ettirmemiz lazım. Bununla ilgili de şu ana kadar bakanlığımıza müracaat eden insanların sayısı 1 milyon 7 bin bireye geliyor. Bina içinde tek tek müracaatlar var, birden fazla müracaatlar var. Lakin yüzde yüz kendi içerisinde muahede sağlamış bina sayısı ise 14 bin civarında. Onlar bizim için meselesiz, vatandaşın tamamı kendi ortalarında bir ortaya gelmişler, anlaşmışlar ve bakanlığa gelip bizi destekleyin, konutumuzu yapmak istiyoruz diyorlar. 14 bin binada da bağımsız ünite olarak karşılığı 71 bin civarında. Biz bunu biraz daha hızlandıracağız. Ki inşallah Allah korusun düşündüğümüz üzere sarsıntı olmadan bir an evvel biz konutlarımızı daha sağlam daha sağlam hale getireceğiz” biçiminde konuştu.

“İstanbul için özel bir yasa çıkarmayı planlıyoruz”

Kentsel dönüşüm sürecinde karşılaşılan meselelerin kolay kolay aşılabilmesi için İstanbul’a özel bir yasa çıkartmayı planladıklarını söyleyen, “Dördüncü etap için düşündüğümüz şey; İstanbul için özel bir yasa çıkarmayı hesaplıyoruz. Şu ana kadar 11 yıldır devam eden İstanbul’daki kentsel dönüşüm içinde ne çeşit pürüzlerle karşılaştıysak onları bertaraf edecek, işi hızlandıracak önlemleri alarak bu maddeyi da çıkarmak istiyoruz. Bakanlığımız liderliğinde başlayan toplantılara İstanbul’da tüm belediyeleri davet ettik. Bir ikisi hariç 39 ilçede hepsi geliyor. İstanbul’da bu işe katkıda bulunmak isteyen kim varsa gelsin, orada söylesin ve yo haritasını netleştirelim diyoruz. Sonra da gerekirse İstanbul için özel bir yasa çıkartıp bir an evvel başlayalım. Düşünülen sarsıntının altından kalkabilmek çok mümkün gözükmüyor. Bu yüzden bizim süratli davranmamız gerekiyor. Gerekirse bu bahiste süratli adımlar atarak, meclis çalışma devrinde değilse bile meclisi öbür işler için değil, sadece bu iş için davet ederiz” dedi.

“Bakanlık, belediye, vatandaş üçgeni bizim vazgeçilmezimizdir. Biri bir halde çekilirse iş tıkanır”

Özhaseki, zelzele konusunda yapılacak çalışmalarda bakanlık, belediye ve vatandaşın müşterek ve uyumlu bir biçimde hareket etmesinin son derece kıymetli olduğunu belirtti. Bakan Özhaseki, “İstanbul zelzelesi hazırlanmasında yahut kentsel dönüşümün tamamında bu işin üç tane paydaşı var. Birincisi bakanlık, gerçek. Bu işin hesabını yapıyor, değişik yasal kararlar alıyor, önlemler alıyor, sonra vatandaşın kirasını ödüyor, aşikâr bir altyapıyı oturtuyor ve devam ediyor. İkinci basamağında belediyelerimiz var. Belediyelerimizin hangi bölgeleri kendileri için daha riskli ise bir an evvel başlayabilecekleri yerleri saptayıp daha sonra vatandaşla görüşmeleri sürdürmeleri icap ediyor. Belediye liderlerimizin kesinlikle bu işi bir an evvel başlatması lazım. Kendi mahallelerini daha yeterli biliyorlar. Biz hangi ilçenin hangi mahallesinin daha riskli olduğunu nasıl bilebiliriz ki? Onun için topu hiç taca atmadan, diğerlerine havale etmeden hareket etmek lazım. Hem ilçe belediyelerimiz, hem vilayet belediyemiz, büyükşehir belediyelerimizin bu işin içerisinde birebir yer alması lazım. Sonra da bize müracaat edip haydi buyurun demeleri lazım. Biz de sonuna kadar onları destekleriz. Burada işin içine siyaset girmemelidir. Zira zelzele siyaset üstü bir durumdur. Bu işin üçüncü ayağı da vatandaştır. Şayet vatandaş burada razı olmazsa, direnmeye başlarsa hakikaten yapacak bir şey kalmaz. İstanbul’u, Türkiye’yi sarsıntıya hazırlayacaksak bir an evvel daima birlikte bu işin üstesinden gelecek biçimde uğraşmamız icap ediyor. Şunu hepimiz bilelim; Türkiye bir sarsıntı ülkesidir. Bu cennet üzere vatanın bu türlü bir dezavantajı var. O yüzdendir ki bakanlık, belediye, vatandaş üçgeni bizim vazgeçilmezimizdir. Bu üçlüden rastgele biri bir biçimde çekilirse yahut mani olmak için elindeki birtakım imkanları yasal yollardan kullanmaya çalışırsa aslında iş tıkanmış olur. Bunu gördük İstanbul’da, bilhassa Fikirtepe’de. Binlerce insanın mağdur edildiğini orada daima birlikte gördük. Bu bir savaş alanı değil, bu iş ideoloji çatışmasına dönüşecek bir alan da değil. Hakikaten siyaset üstü bir durum. Bu işte herkesin üzerine düşeni hakkı ile yapması gerekiyor diye düşünüyorum” biçiminde konuştu.

“Yapım safhalarının tamamında sıfır tolerans uygulanacak”

Bakan Özhaseki 6 Şubat sarsıntılarından sonra afet bölgelerinde yürütülen çalışmalar ve alınan önlemler hakkında da konuştu. Özhaseki, “Haliyle bizim yapmış olduğumuz rezerv alanları biraz kent dışında kalıyor. Kent merkezlerinde, yıkılan yerlerde bir boşluk, insanlarımızın canlarını sıkan, hüzünlendiren bir toz toprak kalıyor. Biz oralarda hayatı normalleştirebilmek ismine merkezi bir an evvel canlandırmamız gerekiyor. Artık fay sınırlarının ve fay kırıklarının olduğu yerlerde yapılaşmaya asla müsaade olmayacak. Kimse buraları yapamayacak. Bunları haritalara, imar planlarına işliyoruz şu anda. Oraların 60 metre sağında, solunda hiçbir formda yapılaşmaya müsaade verilmeyecek. İkincisi, yer sıvılaşması olan yerlerde de yapılaşma olacak. Üçüncüsü de deri yataklarına, ki Hatay’da bunu çok görüyoruz, bir daha yapılaşma yapılamayacak. Dördüncüsü de mühendislik ve mimarlık hesaplarından başlayarak imal safhalarının tamamında sıfır tolerans uygulanacak. Bu işlerde artık asla ve asla taviz olmayacak” dedi.

“Yerinde dönüşümde vatandaşa 500 bin TL yardım”

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki konuşmasını, “Yerinde dönüşümle ilgili, vatandaşın yapabilmesi ismine 500 bin TL üzere bir yardım kelam konusu. 800 bin liraya kadar da imal safhasında kendilerine kredi vereceğiz. Daha sonra onlardan iki sene ödemesiz, 10 sene vadeli olarak sıfır faizle geri isteyeceğiz. Verdiğimiz paranın büyük bir kısmının hibe üzere olduğunu söyleyebiliriz. Yeni krediler ve hibeler başladı. Bundan ötürü da oralarda dayanılmaz bir istek oldu. Müracaat bugün sabah 162 bin 500 civarındaydı. Bunlar bazen bir bina ismine müracaat ediyorlar. Demek ki 200 yüz binden fazla vatandaşı temsil eden bir küme, “Evet biz yerinde dönüştürürüz. Siz bize dayanak verin. Biz konutumuzu yaparız” diyor. Bunu yaptığımız takdirde o kentlerde bir an evvel merkez canlanmış olacak diye düşünüyorum” tabirleriyle sonlandırdı.