Nöbetçi Eczaneler
AYVANSARAY’daki konutunda başına dayadığı silahla hayatına son verdiği belirtilen 26 yaşındaki, babası Türk, İngiltere vatandaşı Ayşe Rhıannon Vural’ın vefatına ait soruşturmaya yaklaşık 3 yıl sonra takipsizlik kararı verildi. Kızının vefatıyla ilgili kuşkuları bulunan Tracie Brookes (55) ise intihar notunu göremeden ve şahsi eşyalarını alamadan ülkesine döndü. Brookes, kızının çocukluğundan beri yanından ayırmadığı peluş tavşanını bile alamadığını belirterek “Kızıma ilişkin bir veda notu olduğunu da öğrendim. Notu göremedim zira mahkeme göstermedi. Notu yazan Ayşe miydi, onun el yazısı mıydı? Lakin birtakım eşyalar kayıp. Bilhassa de kızımın tavşanı. Ne söylenir bilmiyorum, hayal kırıklığı yaşıyorum. Çok fazla hayal kırıklığı yaşıyorum. Zira kalbim kırık. Yanıt alamıyorum” diyerek gözyaşı döktü.
KOVUŞTURMAYA YER OLMADIĞINA KARAR VERİLDİ
İstanbul
KIZININ ŞAHSİ EŞYALARINI ALMAK İÇİN, DAVA AÇMASI GEREKTİĞİNİ ÖĞRENDİ
Soruşturmaya takipsizlik kararı verilmesinin akabinde Türkiye’ye gelen anne Tracie Brookes, kızının şahsi eşyalarını almak istedi. Türkçe bilmeyen anne Tracie Brookes, vatandaşların yardımıyla takipsizlik kararını okuyunca şaşkınlığa uğradı. Kararda kızının intihar mektubu yazdığını öğrenen anne Brookes, kararda yalnızca girişi ve son sözü yazan notun tam halini görmek istedi. Buna karşın intihar notu, “delil” olduğu gerekçesiyle anneye verilmedi. İsimli Emanet Ofisi’nde duran kızının eşyaları duruşma günü gelmeden anneye verilmedi; lakin eşyaların listesi verildi. Listeyi inceleyen anne, kızının çocukluğundan beri yanından hiç ayırmadığı oyuncak tavşanın da listede olmadığını gördü. Oyuncak tavşanın kızı için çok değerli olduğunu söyleyen anne, oyuncak tavşanın konutta olmamasının imkansız olduğunu söyleyerek hem Emniyete hem de savcılığa başvurdu. Fakat her iki kurum da oyuncağın meskende bulunan ve liste altına alınan eşyalar ortasında olmadığını söyledi.
“KIZIM NASIL SİLAH BULDU BİLMİYORUM”Kızının intihar ettiğine inanmakta zahmet çeken Brookes, “Ayşe Türkiye’yi severdi, İstanbul’u severdi. 2019 yılının başlarında İngiltere’den iş aramaya İstanbul’a geldi. Burada bir aileyle tanıştı, o aileden Ferhat diye biriyle görüşmeye başladı. Herşey bir mühlet boyunca olağandı. Ama Ayşe, ona ve ailesine çok para harcıyordu. Ferhat’ın ailesi ve bilhassa kardeşi Mahmut’la da yakındı. Gelecek için çok heyecanlıydı. Aşk içindeydi. Ferhat’a ikramlar alıyordu, onu önemsiyordu. Bir müddet sonra birşeyler yanlış gitti. Ferhat onu terk etti. Bu onu takıntılı hale getirdi” dedi. Kızının bir orta İngiltere’ye döndüğünü fakat yine İstanbul’a geldiğini söyleyen Brookes şunları anlattı: ” Ayşe İstanbul’da bir işe girdi. O vakit da Ararat diye biriyle tanıştı. Ararat’la birlikteydi, ondan çok hoşlanıyordu. Ancak, hala Ferhat ve Mahmut’la sorunları vardı. Mahmut bir halde İstanbul’da sokak ortasında Ayşe’yi dövmüştü. Dövdükten sonra yüzü çok makûs durumdaydı; gözü, kaşı, burnu kan içindeydi. Ayşe polise gitmek, şikayetçi olmak istemiş. Yolda Ayşe’yi o halde bulan melek üzere bir adam, ismi Recep, ona polis merkezine gitmesinde yardımcı olmuş. Ayşe polis merkezine giderek kendisini döven Mahmut hakkında şikayetçi olmuş. Mahmut bu sıralarda kızımı tekrar vefatla tehdit etmiş. Yeniden, ‘İstanbul’dan git, bir daha da gelme’ demiş. Lakin kızım konutuna gelmedi. Asla konutuna gelmedi ve işte bu oldu. Ne yanlış gitti bilmiyorum. Kızım öldü. Kızım nasıl silah buldu bilmiyorum. Ona kim silah verdi bilmiyorum. Kızım İngiltere’dendi, biz İngiltere’de silah bilmeyiz, bizim silahımız olmaz. Ayşe silahlarla ilgili hiçbir şey bilmezdi. Ancak biri ona silah vermişti.”
“KIZIMIN EŞYALARINI ALAMADAN İNGİLTERE’YE DÖNMEK ZORUNDAYIM” Kızının vefatıyla ilgili kuşkuları bulunan Tracie Brookes, “Biri ‘Bu silahı al kendini vur’ demiş olabilir ya da o birileri onu vurmuş olabilir. Ayşe’nin elinde barut kalıntısı bulundu. Bu yüzden savcı, ‘Ayşe kendini öldürmüş, bu bir intihar’ dedi. Ancak, ben merak ediyorum, orada öbür biri var mıydı, biri mi yapmasını söyledi. Anlamıyorum. Her şey boşluğa dönüştü bundan sonra. Cenaze için buraya geldik, sonra Çağlayan Adliyesi’ne geldik. Bize yardımcı olunmadı” diye konuştu. Kızının yanında bulunan silahla ilgili argümanlarını aktaran Brookes, “Ayrıca Interpol de dahil olmuş olabilir. Zira o silah ‘sıcak’ bir silahmış. Daha evvel kabahat işlenmiş suça karışmış bir silahmış. Ayşe ile değil ancak birileri o silahı daha evvel kullanmış. Kızıma vermiş ve kızım kendisini öldürmek için kullanmış” dedi.
Brookes, gözyaşları içinde hayal kırıklığı yaşadığını vurgulayarak “Kızımdan kalan eşyaları alamadım. Zira Ayşe’den kalanları alabilmem için, bir öbür duruşmaya geleceğim. Onların bana verilmesini istiyorum, İngiltere’ye götürebilmem için. Ayşe’ye ilişkin eşyaların, Ayşe’nin öldüğü apartman dairesindeki eşyaların bir listesi var. Belgelenenlerin birçok teknik aletler. Elbiseleri yok. Kızımın peluş bir tavşanı vardı. Disney tavşanı, Bambi sinemasından, ismi Thumper, kızım onu çok severdi. Nereye giderse gitsin yanına götürürdü, İstanbul’a, İngiltere’ye. Lakin o listede yoktu. Hayal kırıklığı yaşıyorum zira tekrar kızımın hiçbir eşyasını alamadan İngiltere’ye dönmek zorundayım. Kızıma ilişkin bir veda notu olduğunu da öğrendim. Notu göremedim zira savcılık bana göstermedi. Notu yazan Ayşe miydi, onun el yazısı mıydı? Onun eşyalarını alabilmek için bir öbür duruşmaya geleceğim. Ama kimi eşyalar kayıp. Bilhassa de o tavşan. Ne söylenir bilmiyorum, hayal kırıklığı yaşıyorum. Çok fazla hayal kırıklığı yaşıyorum. Zira kalbim kırık. Yanıt alamıyorum” diye konuştu.
– İstanbul