Nöbetçi Eczaneler
Asırlık cipleri birinci günkü haline döndürüyor
AYDIN – Aydın’ın Koçarlı ilçesinde cip ustası Ahmet Akman babası ile birlikte işlettiği tamirhanesinde kendinden büyük ciplere tekrar hayat verirken, sanayi esnaflarının iş birliği ile elden geçirerek birinci günkü hakine döndürdüğü asırlık cipler ağır ilgi görüyor.
Aydın’da yöre halkının ‘dağ keçisi’ ismini verdiği eski model cipler, Koçarlı endüstrisinde tekrar hayat buluyor. Sanayi esnafları, kendilerine getirilen eski model cipleri iş birliği içerisinde baştan aşağı yenileyerek göz kamaştırır hale getiriyor. Mekanikten kaportacıya, egzozcudan elektrikçiye, boyacıdan döşemeciye, lastikçiden yıkamacıya kadar her esnafın ustalığına nazaran kendi iş yerinde bin bir emekle üzerinde çalıştığı cipler ağır ilgi görüyor. Babası ile birlikte işlettiği tamirhanede kendinden büyük ciplere yine hayat veren Ahmet Akman, yalnızca Türkiye değil yurtdışından da müşterilerinin olduğunu belirterek, “Bu iş bizim için para kazanmanın ötesinde bir şey” dedi.
“Gözümü kapattığımda hangi aracın neresinde ne var sayarım”
Ciplerin hem tamiratını yapıp hem de başka işlerini de organize eden Ahmet Akman eskiyen cipleri yenileyerek araçların pahalarını ve müşterilerinin konforlarını arttırdıklarını belirterek, “Ciplerin hem tamirat, hem tadilat hem yedek modül, hem de sıfırdan toplama işleri ile uğraşıyoruz. Bu bizim için paradan daha fazla bir merak ve heves bizim için. İşimizi severek yapıyoruz. Türkiye’nin her yerinden toplanmak üzere araçlarımız geliyor. Ben bu işin organizatörlüğünü yapıyorum. Kaportacımız, kupacımız ve boyacımız bir grup olarak burada bu araçları el birliği ile toplayarak yeniliyoruz, takım olarak hoş bir tablo ortaya çıkartıyoruz. Şimdiye kadar tüm müşterilerimiz çok şad. Bizimle iş yapanlar etraflarına de bizi öneriyorlar. Yenileme maliyeti çok fazla bir para tutmuyor, genelde klasik araçları sevenlerin tercih sebebi oluyoruz. Spor stili var, kırsalda yük taşımak için kullananlar bir de büsbütün klasik, antika olarak tercih edenler var. Babam 79 yılından beri bu işle uğraşıyor. Ben
de kendisinin yanında bu işe merak sardım. Babamın yanında 27-28 yıldan beri bu işi yürütüyorum. Çekirdekten yetiştiğim için gözümü kapattığımda bu araçta kaç tane civata var, neresinde ne var hepsini sayabilirim. Burada öncelikle mekanik süreçlerini yapıyorum. Mesleğimizi o kadar seviyoruz ki aşığız diyebiliriz” dedi.
“Revize fiyatları 100 bin ila 300 bin TL ortasında değişiyor”
Müşterinin isteğine nazaran araçları topladıklarını ve talebe nazaran masraflarının de değiştiklerini söz eden Akman, “Müşterilerimiz ciplerini ister benden alıyor, ister kendi bulup geliyor yada ben buluyorum. İsteğe nazaran araçlarını şekillendiriyoruz. Birtakımı en ufak modülünden en büyük modülüne kadar her şeyini sıfırdan istiyor. Ona 200-250 bin TL bandında bir para gidiyor. Birtakımı da olağan olarak yalnızca dışını yeniliyor. O formda bir revizyon istiyor. Bir aracı aldığın vakit yeni formuna getirmek ortalama 100 bin TL ile 300 bin TL ortasında değişiyor. Bu iş aracından fiyatından farklı ve yaptıracak olan işe nazaran değişiyor. Mesela düz ve olağan olarak bin TL’ye de koltuk alırsın, ısıtmalı 2 adet koltuğu 12 bin TL’ye de alabilirsin. Bu büsbütün ne istediğine nazaran değişir” diye konuştu.
“Yurtdışından dahi müşterilerimiz var”
Yurtdışından yabancı müşterilerinin de olduğunu kaydeden Akman, “Yurtdışımdan bile müşterilerimiz var. Mesleğimin sayesine çok bedelli beşerlerle tanıştım. Fransız ve Alman müşterilerimiz oldu. Burada yaptığımız aracı Fransa’ya kadar götürdüler. Kimileri da burada müsait yerleri olan araçlarını kapalı yerlerde bırakıyorlar. Yabancı müşterilerimiz ile gerek tercüman gerekse de telefondaki çeviri programları ile anlaşıyoruz. Yaptığımız işler insanlara karşı bizde inanç oluşmasını sağladı. Herkes birbirine bizi sorarken, artık tereddüt etmeden direk telefon açıp cazip ile otomobillerini buraya gönderiyorlar. Evvel hesabıma bir ölçü başlamak için para atıyor. Ben not alıyorum ve işe başlıyorum. İşin bitimine nazaran peyder pey paralarını ödüyorlar. Hepsini göndermek isteyenlerden kabul etmiyorum, vakte yayıyorum. Beşerler beni ben de insanları görmüyorum lakin işlerine koşturuyorum. Bu da insanların işine geliyor, onlar konutunda yatarken ben araçlarını sıfırdan baştan aşağıya bitirip çekicinin üzerine yüklüyorum. Sonra da fotoğrafını çekip alımlı ile birlikte araçlarını gönderiyorum” dedi.
“Ciplere ağır ilgi var”
Ciplere ilginin epeyce fazla olduğunu ve günde 5-6 ailenin satılık cip sormak için iş yerlerine uğradıklarını kelamlarına ekleyen Akman şunları aktardı;
“Parçacılarımızdan sıfır kesim temin edebiliyoruz. Bir de ikinci el modül olarak askeriyenin Makine Kimya’dan; Kıbrıs, İzmir ve Ankara’dan alabiliyoruz. Bunu sadece bu cipleri yaşatalım diye yapıyoruz. Mesela bir araç yanmış, bu araç bir daha kullanılmaz. Bunun kesimini kullanıyoruz. Yangında şanzımanı ve diferansiyeline bir şey olmuyor. Kesim külfetimiz yok, lastiği üretiliyor, aküsü çıkıyor. Brandacı, döşemeci, boyacı, kaportacı gerekli süreçlerini sırasıyla yapıyor. Bu günlerde bu araçlar revaçta. Mesela 200-250 bin TL’ye bir cip satın alabilirsiniz. Bunlar 4×4 arazi taşıtı diye geçiyor. Bu fiyata 4×4 olarak alınabilecek diğer araç yok. Traktör alsan o da kışın yağmur yağdığında şoför hariç geriye kalan bireyler ıslanıyor. Bunlar ailecek binilecek arazi taşıtları. Talebi birçok vakit yetiştiremiyoruz. Bazısını internete satılık diye koymuyoruz bile, koymadan satılıyor. Beşerler buraya çok alıştı. Günde 5-6 aile satılık cip var mı diye sormaya geliyor. Hepsiyle de ilgilenmeye çalışıyoruz. Yoğunluğa yanıt verebilmek ismine işi büyütmeye karar verdim. İki arsa aldım. Oraya yeni bir iş yeri yapmayı planlıyorum. Orada her şey tek elden çıkacak.”
“Cip çok rahat ve kolay”
Önceleri cip satın almayı düşünmediğini fakat ustaların tavsiyesi üzerine aldıktan sonra vazgeçemediğini belirten İrfan Erkan ise, “Bizim için cip hem gezme niyetli hem de tarla bahçe işlerimizi görmek için çok uygun bir araç. Cip olmadığında bizim dağda işimiz olmuyor. Yeri geliyor dağdan zeytinimizi taşıyoruz, yeri geliyor ailecek geziyoruz. Benim zeytinlerim düz yerde ancak ustamızın tavsiyesi üzerine cip satın aldım kuş üzere oldum. Bir ton zeytin yapsam eserimi çok rahat taşıyorum. Çok rahat ve kolay” sözlerini kullandı.