Nöbetçi Eczaneler
UĞUR İSTANBULLU
Artvin Şavşat’ta taksicilik yapan Bahadır Özcan, taksi tarifelerindeki artışa vatandaşın reaksiyon gösterdiğini belirterek, ” Sigorta, kasko ve mazottan da ziyanımız var ve tarifeye artırım yapmak zorunda kalıyorsun, beşerler ‘bu kadar olur mu’ diye itiraz ediyorlar. Sen kaskoyu ve sigortayı görmüyorsun, mazotu görmüyorsun lakin benim yaptığım artırımı görüyorsun ve bunu bana sormayacaksın, bunu yapanlara soracaksın” dedi.
Artvin Şavşat’ta taksici Bahadır Özcan mazota, kaskolara, sigortalara gelen artırımlar nedeniyle masraflarını karşılamak için tarifelerde artışa gidildiğini belirterek bunun da müşterinin reaksiyonuna neden olduğunu söyledi.
“ARTAN ARTIRIMLAR KARŞISINDA BİZDE TARİFELERİMİZE ARTIRIM YAPINCA, VATANDAŞTA İSYAN EDİYOR”
Şavşatlı Taksici Bahadır Özcan şunları söyledi:
“Sigorta yükselmiş ve nasıl yaptıracağız abi mazot olmuş 40 lira, buna insan binecek ki ve bizde para kazanacağız. Mazot ucuz olacak, kasko ve sigorta ucuz olacak ki, biz para kazanalım. Müşteri olmayınca ne kasko ne sigorta yaptırabiliyorsun bakın burada 3 otomobilimizde boş duruyor. Şavşat’ın potansiyellide belirli ve potansiyel aslında yok. Yazın tamam amenna fakat yaz, yaz diyoruz da yazın da bir şey yok ki. Yazın gelen adam kendi otomobiliyle geliyor ve bu bize daha ziyan ve alıyor komşusunu götürüyor ve bizim kışın götürdüğümüz insanları dışardan gelenler taşıyor. Bizim oradan da ziyanımız var. Kaldı ki sigorta, kasko ve mazottan da ziyanımız zarar var. Tarifeye artırım yapmak zorunda kalıyorsun, beşerler ‘bu kadar olur mu’ diye itiraz ediyorlar. Sen kaskoyu ve sigortayı görmüyorsun, mazotu görmüyorsun ancak benim yaptığım artırımı görüyorsun ve bunu bana sormayacaksın, bunu yapanlara soracaksın.”
“RAHAT GEÇİNEMİYORUZ, HERŞEY KIYMETLİ OLDUĞU İÇİN ALIP YİYEMİYORUZ”
Kendi eserlerini satan Şavşatlı Yıldız Pehlivan ise “Fasulye satıyoruz, çemen satıyoruz, biber, salata, arpa unu, buğday unu, mısır unu yani hepsini satıyoruz. Evet kendi bahçemizden yetiştirdiklerimizi satıyorum. Bugün satışlar kötü değil uygun sayılır. Fiyatlar kıymetli olduğu için bizde kıymetli vermek zorundayız. Fiyatlarımız yüksek şöyle ki buradaki buğdayı, Ardahan’dan aldık, yıkadık ve değirmene götürdük, bir sürü maliyet işte bu yüzdende değerli. Rahat geçinemiyoruz, her şey değerli olduğu için alıp yiyemiyoruz” dedi.
“SÜRÜNDÜRÜYOR BU HÜKÜMET BİZİ LAKİN SÜRÜNDÜRSÜN”
Şavşatlı pazarcı Yüksel Akyüz “Pazara geldim ve kendi ürettiğim mallarımı getirdim. Pekmezden, kaymağa kadar her şey var ve Allaha şükür beş on kuruş ekmek parası alıyoruz. Yetmiyor tabi ki de ve çocuklarım çalışıyor. Vatandaşa her şey yüksek oğlum lakin ne yapalım ve ben yüksek alırsam tabi ki de yüksek vereceğim. Şavşat’ta fabrika diye bir şey yok ki ve burada beşerler el emekleriyle geçiniyorlar. Her şey değerli ve bir kilo şeker çıkmış kaç paraya ve buraya gidiş geliş yakar 500 lira ve benim karım ne olacak ve işte o denli geçiniyoruz gidiyoruz. ve süründürüyor bu hükümet bizi ve de süründürsün, süründürsün” diye konuştu.
Şavşatlı Nihat Dursun “Emekliyim bende ay başını getiremiyorum, Şavşat’a inince köye dönüşte cebimde, götüreceğim para kalmıyor” diye konuştu.