Nöbetçi Eczaneler
Ankara Gazeteciler Cemiyeti Lideri Nazmi Alım, gazeteci Barış Pehlivan‘ın beşinci sefer cezaevine girecek olması ile ilgili; “Pehlivan’a ve Pehlivanlara bu toplumun her vakit gereksinimi vardır. Öğrenme, bilgilenme hakkı için yazan, çizen arkadaşlarımız bu ülkenin ilerlemesine katkı koymaktadırlar. İktidarların Pehlivan, Yanardağ ve öteki gazetecilerin hürriyetlerini kısıtlaması şahsî değil, toplumsal bir husus ve ülkemiz gazeteciliğine yönelmiş varoluşsal tehdidin su yüzündeki kısmı olduğunu görmek ve bu tavra itiraz etmek demokrasiden, özgürlükten yana olan herkesin ortak sorumluluğudur” açıklamasını yaptı.
Ankara Gazeteciler Cemiyeti Lideri Nazmi Alım, kaleme aldığı bir yazı nedeniyle hakkında açılan dava sonucu 8 ay ceza alan ve beşinci sefer cezaevine girecek gazeteci Barış Pehlivan‘ın kontrollü özgürlükten yararlandırılması için Adalet Bakanlığı’na yaptığı müracaata yanıt verilmesi için davette bulundu. Alim’in yazılı açıklaması şu halde:
“Her türlü ismi hatalı kontrollü özgürlükten yararlandırılırken gazetecilere bu hakkın uygulanmaması çağ dışı ve ayıplanacak bir durumdur. Gazetecinin özgürlüğü halkın haber alma özgürlüğüdür. Barış Pehlivan derhal özgür bırakılmalıdır” dedi. Alım, adalet bakanının derhal belgeyi ele alıp Pehlivan’ın kontrollü özgürlük hakkından yararlandırılması davetinde bulundu.
“ADALET BAKANININ BARIŞ ARKADAŞIMIZIN MÜRACAATINA KARŞIN DUYARSIZLIĞINI, YANIT VERMEMESİNİ TEESSÜFLE VE İBRETLE İZLİYORUZ”
Suçlu olmadığı, isnat edilen suçlamanın montaj ve uyduruk olduğu birinci celsede ortaya çıkacak ve salıverilecek Merdan Yanardağ üzere bir gazetecinin, aylarca hürriyetinden mahrum edilmesinin garip olduğu üzere, salgın periyodundan bu yana kısa vadeli mahkumiyetlerde neredeyse tüm ismi hatalıların yararlandırıldığı kontrollü özgürlük uygulamasına Adalet Bakanının Barış arkadaşımızın müracaatına karşın duyarsızlığını, yanıt vermemesini teessüfle ve ibretle izliyoruz.
“GAZETECİLERİN YERİNİN YAZI MASASI BAŞI, HABERİ KOVALAMAK OLDUĞUNU, ASLA DEMİR PARMAKLIKLARIN ARKASI OLMADIĞINI, İSTİBDADIN DEVA OLMADIĞINI BİR SEFER DAHA VURGULUYORUZ”
Gazeteciliğin hata olmadığını, gazetecilerin yerinin yazı masası başı, haberi kovalamak olduğunu, asla demir parmaklıkların gerisi olmadığını, istibdadın deva olmadığını bir sefer daha vurguluyoruz. İktidar özgür ve özgün haber peşindeki arkadaşlarımızla, propagandistleri, kalemini kiralayan ve hatta satanları asla karıştırmamalı.”
“BU TAVRA İTİRAZ ETMEK DEMOKRASİDEN, ÖZGÜRLÜKTEN YANA OLAN HERKESİN ORTAK SORUMLULUĞUDUR”
Pehlivan’ın “Benim çok kolay bir isyanım var; ben bu ülkenin vatandaşıyım ve bu ülkenin vatandaşı olarak bu ülkenin maddelerinden faydalanmak en doğal hakkım. Meclis’te 15 Temmuz’da çıkan yasanın 2. Unsuru beni ilgilendiriyor. Neden ben bundan faydalandırılmıyorum? Ben bunun hengamesini veriyorum” açıklamasına katıldığını kaydeden Alım, “Pehlivan’a ve Pehlivanlara bu toplumun her vakit muhtaçlığı vardır. Öğrenme, bilgilenme hakkı için yazan, çizen arkadaşlarımız bu ülkenin ilerlemesine katkı koymaktadırlar. İktidarların Pehlivan, Yanardağ ve öbür gazetecilerin hürriyetlerini kısıtlaması şahsî değil, toplumsal bir husus ve ülkemiz gazeteciliğine yönelmiş varoluşsal tehdidin su yüzündeki kısmı olduğunu görmek ve bu tavra itiraz etmek demokrasiden, özgürlükten yana olan herkesin ortak sorumluluğudur” açıklamasını yaptı.