Ankara Etlik Kent Hastanesi ağır bakım üniteleri depremzedelerin tedavisinde “sağlık üssü” oldu

Ankara Etlik Kent Hastanesi ağır bakım üniteleri depremzedelerin tedavisinde “sağlık üssü” oldu

ANKARA – Ankara Etlik Kent Hastanesi Ağır Bakım Üniteleri, Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat’taki sarsıntılarda yaralanan depremzedelerin tedavisinde “sağlık üssü” oldu.

Ankara Etlik Kent Hastanesi Ağır Bakım Üniteleri, üstün teknolojiye sahip aygıt ve hayat dayanak üniteleri, donanımlı ağır bakım ve tek kişilik odaları, milletlerarası standartlara ameliyathaneleri ve deneyimli doktor takımı ile Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat’taki zelzelelerde yaralanan depremzedelerin tedavisinde “ana sıhhat üssü” oldu. Yenidoğan, Çocuk ve Erişkin Ağır Bakım Üniteleri olarak 3 başka kısımdan oluşan ünite, 745 yatak kapasitesi ve teknik altyapısıyla depremzedelerin yaralarını sardı.

“Hastanemizdeki ağır bakımlarımız 745 yatak kapasitesine sahip”

İhlas Haber Ajansı muhabirine hastanenin sarsıntıda üstlendiği role ait açıklamalarda bulunan Ankara Etlik Kent Hastanesi Yoğum Bakım Üniteleri Eğitim Sorumlusu Prof. Dr Murat Sayın, “Genel Durumu bozulmuş kritik hastaların bütün hemodinamik, solunumsal ve öteki dataların anlık olarak izlendiği ve bunlara anlık olarak tedaviler uygulandığı yerler ağır bakımlar. Bu ağır bakımlarımız hem reanimasyon ismi altında hem de ağır bakım ismi altında işlemekte. Şu anda bulunduğumuz hastanemizdeki ağır bakımlarımız 745 yatak kapasitesine sahip. Bunların bir kısmı yeni doğan, çocuk ve erişkin ağır bakım olarak hizmet vermektedir” diye konuştu.

“Hastaların pek birçoklarını vakitle yavaş yavaş taburcu edebildik”

Kahramanmaraş merkezli yaşanan sarsıntılarının akabinde Etlik Kent Hastanesi Yoğum Bakım Ünitelerinin çok fazla hasta kabul ettiğini belirten Sayın, “Yeni açılmış bir ağır bakım ünitesiydi. Buna karşın hayli fazla hastayı kabul edebildik. Bu hastaların kritik durumda olanları bilhassa gereken diyaliz üzere ya da teneffüs tedavisi üzere mekanik ventilasyon ya da entübasyon üzere tedavilerin hepsi uygulandı. Ameliyat sonrasında ki bu hastaların ekstremitelerinde ameliyata gereksinim duyuyorlardı ve tek bir ameliyat değil pek çok ameliyatları yapıldı. Ameliyat sonrasında bu ağır bakım ünitelerine tekrar geldiler. Bu hastaların pek birçoklarını vakitle yavaş yavaş taburcu edebildik” tabirlerini kullandı.

“Maalesef çok yakınında annesi vefat etmiş”

Depremde enkaz altında kalan ve bacakları ezilmiş olan hastayı tedavi ettiklerini ve o hastayı hiç unutamadığını tabir eden Sayın, kelamlarına şöyle devam etti:

“Deprem bölgesinden uçak ambulansla getirilmiş. Kendisi konuşuyor lakin hiçbir yakını yanında değildi. Maalesef çok yakınında annesi vefat etmiş. Annesiyle bir arada göçük altında kalmış ve annesini görmesine karşın kurtulmaya çalışmış. Enkaz altından çıkarılmış lakin burada durumu giderek berbatlaştı. Bacağında ampütasyon uygulanması gerekti. Ampütasyona karar verecek kimsesi de yoktu. Kendisi artık bize tamam ne gerekiyorsa yapın, ben kabul ediyorum diye yanıt verdi. Giderek durumu bozuldu. Ampütasyon düzeyleri yükseltildi. Diyaliz, sepsis üzere tedavi yolları atlattı. En sonunda ise yüzümüz güldü, onun da yüzü güldü. Bizi ziyarete geldiğinde çok sevindik. Boynumuza sarıldı, biz de ona sarıldık.”

“Çıkarılırken yalnızca ambulansa bindiğim anı hatırlıyorum”

Kahramanmaraş’ta bulunan Ebrar Sitesinde enkaz altında annesiyle birlikte kalan ve 45’inci saatte kurtarıldıktan sonra uçak ambulansla Ankara Etlik Kent Hastanesine tedavi için sevk edilen depremzede Tuğçe Kalmış, “Çıkarılırken yalnızca ambulansa bindiğim anı hatırlıyorum. Nişanlım Kahramanmaraş Necip Fazıl Kent Hastanesine götürüldüğümü söyledi. Bir gün sonra ise Ankara Etlik Kent Hastanesine geldim. Burada birinci geldiğimde ağır bakımda kaldım. Bir buçuk ayım ağır bakımda geçti. Bir buçuk ayın birinci vakitlerini hiç hatırlamıyorum lakin hemşireler olsun hekimler olsun çok düzgün formda baktılar bana. Her halde hoştu. Sıhhat durumu olarak da motive olarak da yeterliyim. Şu anda bir ıstırap yok benim için” dedi.

“Ben onun hakkını ödeyemem”

Nişanlısının birinci günden itibaren kendisine takviye olduğunu tabir eden Kalmış, ” Ben onun hakkının ödeyemem. Allah razı olsun hiç bırakmadı” tabirlerini kullandı.

“Dışarı çıktığım vakit hiçbir hayal kuramıyorum”

Kalmış, hastaneden dışarı çıktıktan sonraki yeni hayatına dair plan kuramadığını lisana getirerek, “Ayağımı kaybettim için bir endişe var içimde. Dışarı çıktığım vakit hiçbir hayal kuramıyorum. Aklımda hiçbir hayal yok. Ailemi de kaybettim, sevdiklerimin birçoklarını kaybettim. O yüzden ne yapmak istesem onlarla yapmak isterdim. O yüzden dışarıya yönelik şu an için bir hayalim yok” açıklamalarında bulundu.