Nöbetçi Eczaneler
14 Mayıs seçimlerini hem Meclis’te hem Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde kayıpla bitiren CHP’de hayal kırıklığı yaşanırken, Gelecek Partisi Genel Lideri Ahmet Davutoğlu’nun paylaşımı muhalefet cephesini karıştırdı.
CHP’de Bilgi ve Bağlantı Teknolojilerinden Sorumlu Genel Lider Yardımcısı Onursal Adıgüzel’in istifası gündemdeyken, Davutoğlu toplumsal medyadan nispet yapar üzere, “Milletvekillerimizle birinci küme toplantımızı genel merkezimizde gerçekleştirdik. Güzel, uğurlu olsun” paylaşımı yaptı.
Davutoğlu’nun paylaşımı sonrası muhalefet temsilcileri ve seçmeni adeta öfke patlaması yaşadı. Gelen reaksiyonlardan sonra Davutoğlu, paylaşımlarını silmek zorunda kaldı.
Kılıçdaroğlu’nun masanın küçük ortaklarına 39 milletvekili vermesi, CHP’ye yakın medyanın da gündeminde.
CHP’ye yakınlığıyla bilinen gazeteci İsmail Saymaz, Sözcü gazetesindeki yazısında Kılıçdaroğlu’na sert tenkitlerde bulundu.
“DÖRT PARTİ CHP’YE NE KADAR OY KAZANDIRDI?”
Gelecek, DEVA, Saadet ve Demokrat Parti’nin, Millet İttifakı ve CHP’ye sağladığı katkıyı tartışmanın mecburî olduğunu vurgulayan Saymaz, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Sormak gerekir. Dört parti CHP’ye ne kadar oy kazandırdı? Ve kazandırdıkları oy karşılığında kaç milletvekilliği aldılar?”
CHP, 2018 seçimlerinde yüzde 22,6 ile 11 milyon 259 bin 53 oy almış, Meclis’e 146 milletvekili göndermişti. Bu vekillerden ikisi Saadet Partisi’ne geçmişti.
14 Mayıs’ta ise yüzde 25,33 ile 13 milyon 791 bin 299 oy alan CHP, 169 milletvekili çıkardı.
CHP, 2018’e nazaran Meclis’teki koltuk sayısını 23 artırdı. Lakin 14’ü DEVA, 11’i Gelecek, 10’u Saadet, 3’ü Demokrat, biri de YETERLİ Parti’ye toplam 39 milletvekili gidince CHP’nin milletvekili sayısı 130’a düşecek.
CHP, 2018’e nazaran Meclis’te 16 koltuk kaybetmiş olacak.
Saymaz, CHP’nin kaybıyla ilgili, “Bu taksimi kurt yapmaz kuzulara şah olsa’ diyeceğim de, bu taksimi CHP’lilerin yapmış olması insanı şaşırtıyor” dedi.
“SANIRSIN PARLAMENTO KÜMESİ DEĞİL, 3. AHMET ÇEŞMESİ!”
İsmail Saymaz, CHP’ye gelen 2 buçuk milyon oyun DEVA, Saadet ve Demokrat Parti sayesinde mi kazanıldığını sordu ve vilayet il hesap yaptı:
“İstanbul’un milletvekili sayısı 2018’e nazaran 1 artarak 98’e yükseldi. CHP, 2018’de 28 milletvekili kazanmıştı. 14 Mayıs’ta bu sayı 31’e çıktı. 13’ü ittifaka gitti. CHP’nin elinde 18 kaldı. Nasıl alışveriş lakin?
Bir de Ankara’ya göz gezdirelim. CHP, 2018’de Ankara’dan 10 milletvekili çıkarmıştı. 14 Mayıs’ta 13’e yükseldi. Dördü ittifaka gitti. Kaldı dokuz! Homurdandığınızı duyar üzereyim.
Şimdi de İzmir’e gidelim. CHP, 2018’de 14 milletvekili çıkarmıştı. Bu yıl 13’e düştü. Üçü ittifaka dağıldı. Etti 10.
CHP Muğla, Samsun, Denizli, Balıkesir ve Konya’da milletvekili sayısını kordu. Fakat ortaklarına birer adet dağıttı.
Bursa ve Antalya’da beş olan milletvekili sayısı altıya çıktı çıkmasına da ikisi ittifaka gitti.
Sanırsın… Parlamento kümesi değil, 3. Ahmet Çeşmesi.
Sadece Tekirdağ, Manisa, Gaziantep, Kayseri, Kocaeli, Mersin ve Adana’da sayı bir evvelki seçime nazaran birer adet yükseldi. O birer milletvekili ortaklarına gitti.”
“YÜZDE 2’Yİ BULMAYAN OYLA GÜZEL PARTİ’YE EŞİT VEKİL ÇIKARDILAR”
Dört partinin CHP’ye kazandırdığı oy oranının asla bilinemeyeceğini hatırlatan Saymaz, “Şu bir gerçek ki, oy toplamları yüzde 2’yi bile bulmazken, yüzde 10 oy alan YETERLİ Parti’ye eşit milletvekili sayısına kavuştular” değerlendirmesinde bulundu.
AK PARTİ ÖRNEĞİ VERDİ, “CHP’DEKİ HOVARDALIĞI ANLAMAKTA ZORLANIYORUM” DEDİ
CHP’nin hangi dataya nazaran milletvekili kontenjanını dağıttığını soran Saymaz, yazısına şöyle devam etti:
“Sanırım, tek bir münasebeti var. Kılıçdaroğlu, cumhurbaşkanı adaylığında Altılı Masa’da kendisini desteklemeleri karşılığında dört öndere listelerini açtı.
Yanlış anlaşılmasın. İttifak partilerine yer verilmemeliydi demiyorum. Lakin AK Parti, Hüda-Par’a dört ve DSP’ye bir milletvekilliği garanti ederken, CHP’deki hovardalığı anlamakta zorlanıyorum.”
DEVA, Gelecek ve Saadet Partisi’nin tek çatı altında seçime girmesi ve farklı ittifak oluşturması gerektiğini kaydeden Saymaz, “Böylece AK Parti ve MHP’li kararsızlar için alternatif yaratılabilir, Tekrar Refah Partisi’ne alan açılmamış olurdu. Biliyoruz ki DEVA, bu teklife yanaşmadı” dedi.
İkinci senaryonun ise, dört partinin CHP ve GÜZEL Parti ortasında bölüşülmesi olduğunu hatırlatan Saymaz, şu tabirleri kullandı:
“Örneğin DEVA ve Demokrat, CHP’den; Saadet ve Gelecek, UYGUN Parti’den girebilirdi. Bu teklife de ÂLÂ Parti sıcak bakmadı. CHP bütün yükü sırtlandı. Bu da anlaşılabilirdi.
Gel gör ki… Hem bu partilerin oy oranlarıyla aksi orantılı halde fazla kontenjan ayrıldı. Hem İstanbul, Ankara ve İzmir üzere kentlerin garantili sıraları verildi. İçlerinden kimi eski milletvekilleri bile kendi kentlerinden giremedi.
Ve kimileri var ki muhaliflerde olumsuz imajları olduğunu nazaran göre adaylıkta ısrar ettiler. Kendi milletvekilliklerini Türkiye’nin geleceğinin önüne koydular.
Dört partinin önderi seçim kampanyasında ne miting yapabildi ne de tesirli bir propaganda yürütebildi. CHP’lilerin doldurduğu meydanlarda, CHP’nin tesir ettiği TV kanallarında nutuk attılar.
Böylesi berbat bir pazarlığın nihayetinde, kaybeden CHP’liler oldu. Gelecek, DEVA, Saadet ve Demokrat yararlı çıktı.
Bu yüzden mahalle yas tutarken… Davutoğlu, 11 milletvekiliyle poz veriyor.
Saadet Partisi Genel Yönetim Konseyi’nden Ümit Çebi, şöyle yazıyor:
‘Temel Karamollaoğlu’na gönülden teşekkür ediyorum. Ulusal Görüş tarihinin en sıkıntı vaktinde aldığı bu stratejik karar ile yüzde -1 oyu görünmesine karşın Saadet Partimizin mecliste 10 vekille temsiline vesile olmuştur.’
Yazık. Nitekim yazık. 28 Mayıs’a 10 gün kaldı.
Erdoğan 21 yıllık yıpranmışlığına, yıkıma ve iflasa sürüklediği iktisada, maske bile dağıtamadığı pandemiye ve enkaz altında kaldığı sarsıntıya karşın ikinci çeşidi da geçer, Türkiye’nin ikinci yüzyılına kalırsa kaybeden yalnızca CHP olmaz. Kılıçdaroğlu’ndan evvel Davutoğlu, Babacan, Karamollaoğlu ve Uysal kaybeder.
“SEVGİLİ HOCAM ARTIK ‘ESSELAMÜ ALEYKÜM’ DEYİVERİN”
Davutoğlu’nun fotoğrafına bakarken… İki yıl evvelki ‘Esselamü Aleyküm derim, bütün Anadolu’yu ayağa kaldırırım’ kelamları aklıma geliyor. Sevgili hocam, artık ‘Esselamü Aleyküm’ deyiverin de Anadolu ayağa kalksın. Vakit kalmadı.”
