AK Parti Genel Başkanvekili Kurtulmuş, medya temsilcileriyle bir ortaya geldi: (2)

AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, “Dün Ankara’da Sayın Cumhurbaşkanı’mızla uzun müddet beraberdik. Yani hem çok sevinçli hem de çok sağlıklı ve etkindi. Lakin zannediyorum seçim çalışmalarının yoğunluğu ve daima kentler ortası programları oluyor. Midesindeki bir rahatsızlık, bir üşütme münasebetiyle akşam ufak bir rahatsızlık geçirdi. Zannediyorum bugün bunların hepsi geride kalacaktır.” dedi.

Kurtulmuş, AK Parti İstanbul Vilayet Başkanlığı’nda bir ortaya geldiği basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

Bazı seçim anketlerinin partiler ortası farkın çok açık olmadığını gösterdiği belirtilerek, bu durumun da seçim sonrası siyasi devirde sisteme yönelik bir tartışmayı açıp açmayacağına yönelik soru üzerine Kurtulmuş, bütün kamuoyu anketlerinde AK Parti’nin açık orta birinci parti olduğunu söyledi. Kurtulmuş, “Bu açık orta lafını da bilerek söylüyorum. Zira nereden baksanız 15 puan ikinci partiyle ortasında bir fark, 13-15-18, kimilerinde bir fark var.” sözünü kullandı. Cumhur İttifakı’nın parlamento çoğunluğunu elde ettiğini de gördüklerini aktaran Kurtulmuş, bu farkın da her geçen gün arttığını kaydetti.

Türkiye’nin demokrasi tarihine bakıldığında milletin ileriye hakikat attığı hiçbir adımı geri almadığını lisana getiren Kurtulmuş, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin de bir zaruret olarak millet tarafından kararlaştırıldığını bildirdi.

Bu sistemden geriye dönüş olmadığını vurgulayan Kurtulmuş, “Siz muhaliflerin, Allah koruma o denli bir şey olmayacak lakin seçimi kazansalar eski sisteme geri döneceğini mi zannediyorsunuz? Bunu Sayın Akşener de gördüğü için ikide bir ‘Başbakan olacağım’ lafını tekrarlıyor.” formunda konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın rahatsızlığı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın dün yaşadığı rahatsızlığın seçim programında bir değişikliğe yol açıp açmayacağı sorusuna Kurtulmuş, “Dün Ankara’da Sayın Cumhurbaşkanı’mızla ile uzun müddet beraberdik. Yani hem çok sevinçli hem de çok sağlıklı ve etkindi. Fakat zannediyorum seçim çalışmalarının yoğunluğu ve daima kentler ortası programları oluyor. Midesindeki bir rahatsızlık, bir üşütme hasebiyle akşam ufak bir rahatsızlık geçirdi. Zannediyorum bugün bunların hepsi geride kalacaktır.” cevabını verdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bundan sonra da çok ağır programları olacağını aktaran Kurtulmuş, “Bundan sonrası da çok ağır. Hatta birebir gün 3 ile gideceği programları olacak. Birebir çok ağır programları olacak. Programlarına kaldığı yerden devam edecektir. Pek sağlıklı. Akşamki o mide, bağırsak üşütmesi diye tahminen hekimlerin tanımlayabileceği bir tabloyla karşı karşıya kaldı. Son derece sağlıklı bir biçimde bundan sonraki programlarını da devam ettirecektir.” dedi.

“Böyle bir muhalefetin peşine de millet takılıp gitmez”

AK Parti Genel Başkanvekili Kurtulmuş, muhalefetin son vakitlerde parlamenter sisteme dönüşten hiç bahsetmediğine yönelik bir soru üzerine, şunları kaydetti:

“Yani Türkiye’nin temel problemlerinde, taban tabana zıt fikirleri olanların bir tane ortak noktası vardı. O da Erdoğan aykırılığı. Gönlümüz istek ederdi ki bu ortak noktalarını daha fazla çoğaltsınlar. Ama çoğaltamadılar ve esasen evvel Altılı Masa’da da bir dağınıklık manzarasının ortaya çıkması, sonra kalkan bileşenin tekrar masaya oturtturulması, bütün bunların hepsi de ortalarındaki o tek yapıştırıcının Erdoğan tersliği olduğunu da ortaya koyuyor. Münasebetiyle bu siyaseten çok fazla bir mana tabir etmez. Türk halkına geleceğe ait bir şey teklif etmez. Evet ‘Erdoğan’ı indirelim’. Yerine ne koyacağız? Sorunun karşılığı yok. Bu türlü bir muhalefetin peşine de millet takılıp gitmez.”

Seçim kanununda yapılan değişiklik ve 14 Mayıs’taki seçimlerde kaç milletvekili çıkarmayı hedefledikleri sorusu üzerine, yapılan yasal düzenlemelerin kendi lehlerine olsun diye yapılmadığını vurgulayan Kurtulmuş, şunları lisana getirdi:

“Bizim ittifakımızla karşı taraftaki ittifak ortasındaki temel sorun, karşı taraftaki ittifak bir al ver pazarlığının yapıldığı ittifaktır. Bir pazardır, bir çarşıdır. İşte onun için deminki şeyi söyledim, asla rencide etmek için söylemiyorum. Lakin oy oranlarının son derece minimal olduğu partilere, hem de çok sayıda milletvekilinin bu kadar cömertçe verilmiş olması da tam bu al ver pazarlığının bir sonucudur. Ortak bir fikir etrafında, ortak bir siyasi yönelim etrafında değil işte ‘biz evvel Tayyip Erdoğan’ı yıkalım’. Sonra ikinci adımda da yerine birisini, bizden birisini koyalım’. Bunun üzerine oturmuş bir şey olduğu için daima başından itibaren pazarlık yapıldı.”

Başından beri ittifaklarının ana çerçevesinin, Türkiye’nin ulusal menfaatleri çerçevesinde tespit ettikleri unsurlar olduğunun altını çizen Kurtulmuş, “Burada Sayın Devlet Bahçeli’ye ve Milliyetçi Hareket Partisine de teşekkürlerimizi söz etmek istiyorum. Başından itibaren hiçbir halde rastgele bir husus pazarlık konusu olmadı.” dedi.

“Sistem krizini doğuracak bir sonuçla karşı karşıya kalmayacağız”

AK Parti Genel Başkanvekili Kurtulmuş, “Cumhurbaşkanlığı bir tarafta Meclis aritmetiğinin çoğunluğu ise öteki tarafta kalırsa bu Türkiye açısından bir meşakkat olur mu?” sorusunu yanıtlarken, 14 Mayıs akşamı Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yine cumhurbaşkanı, Cumhur İttifakı’nın da Mecliste çoğunluğu sahip olacağını belirterek, “Anayasa, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sitemi’ne geçerken gerekli bütün önlemleri almıştır. Hiçbir halde sistem krizini doğuracak bir sonuçla karşı karşıya kalmayacağız.” değerlendirmesini yaptı.

Ticari araçlara yönelik ÖTV muştusunun hatırlatılarak, “Otomobillere yönelik bir ÖTV indirimi muştusu hazırlığı var mı?” sorusu üzerine Kurtulmuş, arabalarla ilgili bir çalışma olmadığını söyledi.

“Türkiye kendi ulusal üretimini güçlü bir biçimde her alanda yapmak zorundadır”

Seçimden sonra iktisadın başına Eski Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in getirileceği istikametindeki argümanların hatırlatıldığı Kurtulmuş, “Biz ekonomi siyasetlerini ya da öteki siyasetleri şahıslarla kısıtlı bir biçimde konuşmayız, bunu da gerçek bulmayız.” dedi.

AK Parti’nin bir ekonomik yönelim ve istikamet içerisinde olduğunu, bu istikamette kıymetli sonuçlar alındığını lakin iktisatta enflasyon ve hayat pahalılığı başta olmak üzere birtakım sorunlar de bulunduğunu aktaran Kurtulmuş, seçimden sonra da iktisat programının öncelikli hususunun enflasyon ve hayat pahalılığıyla gayret olacağını vurguladı.

Kurtulmuş, bunun için kısa ve orta vadede alınacak önlemlere işaret ederek, “Ekonomi siyasetlerinin günlük seyri içerisinde günün koşulları neyi gerektiriyorsa, uygulama hangi noktaları mecburî kılıyorsa ulusal iktisadımızı artırma politikalarımızdan vazgeçmeden yolumuza devam edeceğiz. 14 Mayıs’tan sonra Türkiye iktisadının de Türkiye’nin genel olarak da bir şahlanış periyoduna gireceğine inanıyorum.” diye konuştu.

“Türkiye’de iktisat bu cins spekülasyonlarla inşallah karşı karşıya kalmayacaktır”

“Seçimden sonra doların 30 lira olacağına” yönelik savlar sorulan Kurtulmuş, bu zihniyet ve tutum içerisinde olanları kınadığını söz etti.

Kurtulmuş, “Bunun büsbütün bir spekülasyon olduğunu ayan beyan, açık seçik tabir ediyorum. Hiçbir ekonomik rasyonaliteyle tabir edilemeyeceğini, gerçek dışı olduğunu, bu türlü olmasını dileyenlerin oluşturduğu bir algıdan ibaret olduğunu açıkça söz ediyorum. Türkiye’de iktisat kendi olağan seyri içerisinde gidiyor ve bu çeşit spekülasyonlarla inşallah karşı karşıya kalmayacaktır. Kamu idaresi bütün kurum ve kuruluşlarıyla muhtemel risklere karşı hazırdır, önlemlerini almaya muktedirdir.” değerlendirmesini yaptı.

Dolar alış-satış ortasındaki farkın sorulması üzerine Kurtulmuş, “Bunların hepsi takip ediliyor. Bilhassa Merkez Bankası, kamu bankalarımız takip ediyor. İşte tam da bu algının vermesi beklenen olumsuz sonuçlar bunlar. Seçim periyodundaki bu çabayı fırsat bilenler bu türlü birtakım algılar oluşturmaya çalışıyorlar. Bunlara asla prestij edilmemesi gerekiyor.” dedi.

“Türkiye’nin yakın bir vakit sonra doğal gaz ve güç masrafları münasebetiyle cari açığı olmayacak”

Kurtulmuş, Akkuyu Nükleer Güç Santrali’ne birinci nükleer yakıtın yarın geleceği anımsatılarak sorulan “Nükleer alanda diğer iş birlikleri olacak mı?” sorusu üzerine, Türkiye’nin son yıllarda bilhassa heyeti güç gücü bakımından fevkalâde yüksek bir süratle geliştiğini, topyekun yeni bir güç atağıyla karşı karşıya olduğunu söyledi.

Bir taraftan yenilenebilir güç, rüzgar gücü, güneş gücünün hızla arttığını, öbür taraftan Karadeniz ve Akdeniz’de doğal gaz ve petrol arama çalışmalarının sürdüğünü anlatan Kurtulmuş, şöyle devam etti:

“Bir taraftan da bu Akkuyu üzere barışçıl, insani gayelerle kullanılacak nükleer güçle ilgili de yeni adımlar atılıyor. Türkiye konseyi güç gücünü -yanlış hatırlamıyorsam- 8,5 kat arttırmış bir ülkedir. İnşallah Türkiye’nin yakın bir vakit sonra doğal gaz ve güç sarfiyatları hasebiyle cari açığı olmayacak. İnşallah hem Akdeniz’de hem Karadeniz’de bulduğumuz petrol ve doğal gaz hem de işte Türkiye’nin karasal bölgelerinde Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da bulduğumuz yeni kaynaklar Türkiye’nin dışarıya güç faturası ödememesini sağlayacak. Ayrıyeten rüzgar, güneş vesaire başka yenilenebilir ve yeşil güç kaynaklarının çoğaltılmasıyla da Türkiye bir süre sonra güç güçlü bir ülke haline gelecek.”

“Doğal gaz kullanmayan insanlara karşı bir müjde de gelecek mi?” sorusunu yanıtlarken Kurtulmuş, doğal gaz verilmeyen ilçe sayısının bir elin parmakları kadar olduğunu, bunların içerisindeki gereksinim sahibi vatandaşlara fosil yakıtların kamu kurumları eliyle ulaştırıldığını söyledi.

(Bitti)