Nöbetçi Eczaneler
Adana‘dan İstanbul’a taşınan depremzede 220 bin lira dolandırıldı
Adı daha evvel dolandırıcılık olayına karışan Aydın Efe‘nin bir depremzedeyi ucuz araç vaadiyle dolandırdığı öne sürüldü
Dolandırıcılık şoku yaşayan depremzede, kendisine ucuz araç alacağını argüman eden Aydın Efe‘ye 220 bin lira kaptırdığını öne sürerek şikayetçi oldu
İSTANBUL – Merkez üssü Kahramanmaraş olan zelzeleye Adana’daki konutlarında yakalanan Güney Topuz ve eşi Mesude Topuz, İstanbul’a taşındı. Liseyi İstanbul’da okuyan kızlarının arkadaşının ailesiyle tanışan Topuz ailesi zelzele felaketinin akabinde bir de dolandırıcılık şoku yaşadı. Kendisini işadamı olarak tanıtan Aydın Efe‘nin ucuz araç alacağını tez etmesi üzerine kendi aracını satan depremzede 220 bin lirasını kaptırdığını öne sürdü. Güney Topuz, daha evvel de ismi dolandırıcılık olayına karışan Aydın Efe‘den şikayetçi oldu.
Topuz ailesi, 6 Şubat’ta meydana gelen sarsıntı felaketinin akabinde Adana’daki konutundan İstanbul’a taşındı. Topuz ailesi, annelerinin yakınına Gaziosmanpaşa Hürriyet Mahallesi’ne taşındı. Teze nazaran, okumak için 3 yıldır babaannesinin yanında olan liseli kız, arkadaşının ailesiyle kendi ailesini tanıştırdı. Kendini iş adamı olarak tanıtan Aydın Efe ile tanışan Güney Topuz, ucuz araç aldığını sav etti. Kendi aracını satan Güney Topuz, güvenerek Aydın Efe’ye modül parça olarak toplamda 220 bin lirasını kaptırdı. Paraları kesim modül farklı vakitlerde yalnızca elden teslim aldığı öne sürülen Aydın Efe’nin, 3 ay geçmesine karşın arabayı Güney Topuz’a vermedi. Parasını isteyen depremzede her seferinde ret yanıtı aldı. Tehdit edildiğini de öne süren Güney Topuz, Aydın Efe hakkında savcılığa kabahat duyurusunda bulundu.
Dolandırıcı olduğu argüman edilen Aydın Efe’nin, Nilay P. hakkında dolandırıcılık iddiası
Dolandırıcılık teziyle suçlanan Aydın Efe, 1.5 yıl boyunca bağlantı yaşadığı Tekirdağ’ın Çorlu ilçesinde emlakçılık yapan bir bayan tarafından evlenme vaadiyle 328 bin lira dolandırıldığını öne sürmüştü. Savcılığa şikayette bulunan Efe, “Önceden bu türlü kandırdığı çok kişi olmuş. Bu bayan gerçek bir dolandırıcı, ceza alsın istiyorum” derken, Nilay P. ise argümanlara, “İddialar gerçek değil, bana ve arkadaşıma borcu vardı” karşılığını vermişti.
“Bana ‘İş adamıyım, sana iş bulurum’ dedi”
Merkez üssü Kahramanmaraş olan zelzeleye Adana’da oturdukları konutta yakalandıklarını söyleyen Güney Topuz, “Ruhsal ve inanılmaz bir dehşet içinde sarsıntısı yaşadık. Ondan sonra ailecek bir karar vermek zorunda kaldık. Biz İstanbul’a annemizin yanına gelelim. Kızım İstanbul’da babaannesinin yanında ikamet ediyordu. Üç yıldan beri okuduğu okulda okul arkadaşı olan kız arkadaşı ailesiyle devamlı görüşüyorlardı. Biz de Adana’da ailesiyle telefon üzerinden görüşüyorduk. Güveniyorduk, kızıma manevi bir babalık yapıyordu. Aydın Efe isimli kişi, biz buraya geldikten sonra Şubat’ın sonunda geldik. Dedi ki sizinle bizi dedi yemeğe çağırıyorlar. Ailece tanışmak istiyorlar dediler. Biz de olur dedik ve ailece yemeğe gittik. Tanışma esnasında yemekte Aydın Efe’yle muhabbetimizde sen şu an depremzedesin. İşin yok. Paraya gereksinimi ‘Evet doğrudur’ dedim. Ben 10 yıl çalıştığım iş yerinde tazminat hakkımı kazandım. Sonra dedi ki ben iş adamıyım. Sana iş bulurum. Ben dedi otomobiller alıp satıyorum. Ben de kendisine dedim ki dedim şu an bir otomobilim var. Ben dedim bunu satsam. Siz dedim bana takviye olursanız dedim. Ben de dedim ekmek parası kazanmak istiyoruz. Sonuçta bir depremzedeyim. Paraya gereksinimim var. Mantıklı geldi. Bana inanç verdi” dedi.
“Toplam 220 bin lira verdim”
Dolandırıcı olduğu sav edilen Efe’ye devamlı elden para verdiğini öne süren Topuz, “Aradan iki üç gün geçtikten sonra ben otomobilimi 270 bin liraya sattım. 10 yıllık tazminatım da vardı. ‘Ben sana bir otomobil buldum, Alır mısın?” dedi. 320 bin liraya dedi sana vereceğim. ‘Olur’ dedim. ‘Sen o vakit bana birinci etapta bir 50 bin lira ver. Aracın dedi evraklarını hazırlatayım’ dedi. Dedim ki ‘IBAN’ınızı verin. IBAN’ınızı atayım. Ben bu kadar parayı nasıl elden vereyim?’ dedim. ‘Ya konutumuz yakın. Sen bana güvenmiyor musun?’ dedi. Yani birinci para verişim Sabah saat 9-10 civarıydı. Öğlen saatlerinde tekrar telefon etti. ‘Bana bir 25 bin daha lazım. Otomobilin borcu fazlaymış’ dedi. ‘Artık ne borcu, ne evrak parası abi tamam’ dedim. Bir 25 bin daha verdim. Akşam 5 oldu. Dedi ki ‘bana bir 20 bin lira daha lazım’ dedi. Tamam abi dedim. Ben de gidip bankadan çekiyorum. Otomobiline biniyorum. Parayı teslim ediyorum. Sonraki sabah oldu. Bana dedi ki para lazım dedi. ‘Abi dün verdin mi ben size?’ dedim. ‘Ya işte son şeylere geldik. Hazırlıklar bitti’ dedi. Tamam abi dedim 33 bin lira daha verdim. Toplamda ben nisanın ayının dördüyle 10’u ortasında toplamda 220 bin TL elden para verdim. Bir tanesi 20 bin lira arkadaşının IBAN’ına gönderdim. Dedi ki arkadaşımın IBAN’ını at beni ara” diyerek konuştu.
“Devamlı mazeretler sundu, sonra savcılığa verdim”
Araba gelmeyince verdiği parayı geri istediğini söyleyen depremzede Topuz, “Ondan sonra ortadan bu türlü bir hafta geçti. Aydın ağabeye arabayı sordum ‘İşte şu an seçim yaklaşıyor. Bayram var. Bilmem ne var’ dedi. Bu 3 ay içerisinde ne otomobil, ne para geldi. Yani artık vakit ilerlemeye başladı. Üç ay geçti, ‘Aydın abi artık paramı o vakit geliyor ödeme yap’ dedim. Tamam dedi. Bugün yarın her gün bir mazeretler. Ben de artık bu işi isimli taraftan, karar verdim. Gittim savcılığa müracaatta bulundum. Ben ne vakit paramı isteyince bana bu sefer tehdit etmeye başladı. Benim çalıştığım şirketimin ismini vermiyorum. ‘Bana FETÖ’cüsün sen. Ben senin geçmişini biliyorum. Karı üzere adamsın. Senin alnını karışlarım’ dedi. ‘Seninle yarın görüşeceğiz ne yapmaya çalışıyorsunuz? Aydın abi’ dedim. Ben sizden paramı istiyorum. Benim. Ben depremzedeyim. Ben 4 aydan beri çalışmıyorum. Benim paraya gereksinimim var. Benim birikmiş iş tazminatım bu paranın içinde. Aracımı sattığım ölçü bu otomobilin içinde. Yani şu an ben ne yapacağımı bilmiyorum kendisine hala ulaşamıyorum. Her ulaştığımda da bugün yarın diyerek beni oyalıyor ve şu an ne yapacağımızı bilmiyoruz” formunda konuştu.
“Biz onlara inandık, güvendik”
Dolandırıcı olduğu argüman edilen Efe’nin ailesine çocuğunu emanet ettiğini söyleyen anne Mesude Topuz, “Biz o iki zelzelesi de içeride yaşadık ve ruh sıhhatimiz nitekim de yerinde değildi. Kendimiz aslen İstanbullu olduğumuz için artık Adana’da kalmanın da bir değeri olmadığını o yüzden de İstanbul’a gelmeye karar verdik. Geldiğimizde benim kızım esasen 3 yıldır burada yaşıyordu babaannesiyle. Babaannesiyle yaşadığı için de okul etrafında, etrafında. En bedel verdiği kız arkadaşı ailesi tarafından nitekim biz de inanıyorduk. Annesiyle görüşüyordum, ailesiyle görüşüyordum. Ailece çok güzel insanlardı. Ben tekrar berbat beşerler demiyorum ailesi için. Onlara aslında inandığım için, güvendiğim için kızımı emanet ettiğim bir nevi. Fakat zelzeleden geldim burada. Zati tam olağan yaşadığım sarsıntı psikolojisiyle yeterli bir baş yapısına sahip değildik. Geldik takviye oldular bize. Allah razı olsun. Yemeğe çağırdılar. Çaya çağırdılar. O mühlet zarfına gittik geldik. Biz onlara inandık, güvendik. Bu müddet zarfında lakin hiçbir halde eşimin haberi olmasın. Ailemin haberi olmasın. İşte yuvam dağılır, yuvam bozulur. Benim eşim bu türlü şeyleri sevmiyor diyerekten bize daima bu halde yanaştı. Ben tekraren eşime, yok eşine söyleyeceğim dediğim halde ya işte tamam karıştırmayalım. Tahminen hakikaten eşi ihale işlerine girmesini istemiyor diyerekten bizi susturdu bir nevi. Ancak ben mağdurum” dedi.
“Elini vicdanına koysun”
Para kazanmanın sıkıntı olduğunu ve Efe’ye verilen para içerisinde 7 yıllık kendi tazminatını olduğunu tabir eden depremzede Mesude Topuz, “Bakın ben tekrar söylüyorum, ben zelzeleden geldim benim yaklaşık bir 7 yıllık çalışma hayatımda tazminatım ile eşimin 10 yıllık çalışma hayatında bir tazminatı ve ben insanlara inanan, güvenen insandım. Ben yıllardan beri çalışan bir iş kadınıyım. ya etrafımda yeterli kötüyü anlayacak kadar doğal ki bilen bir beşerim ancak kendini o kadar güzel tanıtıp da ailesi, ailemin içine girip de kızımı öncelikle sahiplenip birinci evvel kızımı avucunun içine alıp da daha sonrasında kendini bize güzel gösterip de bizi bu formda avucunun içine alan bir beşere nasıl güvenmeyim? Siz söyleyin. Yani beşerler kolay yoldan para kazanmıyor. Lakin şayet kendisi kolay yoldan bu biçimde parayı kazanıyorsa, elini vicdanına koysun. Yani çocuklarımız var. Hakikaten ben artık adalet istiyorum” biçiminde konuştu.