CHP İzmir Milletvekili Sevda Erdan Kılıç, CHP’nin 100. yılına ait, “Yalın ayak kurtuluş gayreti veren onurlu halkımızın vasiyetini tam bir asırdır ulu bir çınar edasında göklere çıkaran CHP’mizin 100. yılı kutlu olsun” iletisini paylaştı.

CHP İzmir Milletvekili Sevda Erdan Kılıç, CHP’nin 100. kuruluş yıl dönümüne ait bir bildiri yayınladı. Erdan Kılıç’ın bildirisi şöyle:

“Bu topraklar 1919’da emperyalistlerin anadolu’yu işgale başladığı birinci durak.  Tam üç yıl süren yağma, yıkım ve katliamın başladığı yer. Zulüm o denli büyüktü… İzmir’de dağların eteklerinde çiçekleri kan kırmızıya boyayan üç yıl yaşandı. Tüm bu zulme karşın halkın onurlu direnişi emperyalistlere geçit vermedi ve işgalin başladığı bu yer, işgalcilerin kovulduğu ulu topraklara dönüştü. İşgalin başlayıp işgalin sona erdirildiği dünya üzerindeki tek noktadır burası. İzmir… Evvel esirliğin sonra sonsuz hürriyetin, memleketim, kurtuluşun, barışın, özgürlüğün, barışın, direnişin kenti, hürriyetin kenti. Bugün 9 Eylül. İzmir’in dağlarında çiçeklerin açtığı gün. Kan kırmızı çiçeklere rengini geri veren destanın günü. Nasıl anlatıyordu Nazım Kurtuluş Savaşı destanını İzmir’e giren Ali Onbaşı’nın ağzından? ‘Bu davet bizim.Yaşamak, bir ağaç üzere tek ve hür ve bir orman üzere kardeşçesine.’

Bugün 9 Eylül’ün 101. yılı. Bağımsızlığı bize ikram eden şehitlere selam olsun. Mustafa Kemal Atatürk’e selam olsun. Ali Onbaşı sana da selam olsun. 101. yılında kan kırmızı çiçek açan dağlarını yeşil mi yeşil, mavi, sarı, kırmızı, pempe rengarenk bir ormana dönüştüren coşkumuza helal olsun. Coşkumuz, fakir, mahrum, yıkılmış bir ülkeyi ayağa kaldıranların vasiyetinin yapıtıdır.  Bize bırakılan vasiyet, cumhuriyetçiliktir. Laikliktir. Devrimcilik, halkçılık, milliyetçilik ve devletçiliktir. Yalın ayak kurtuluş çabası veren onurlu halkımızın vasiyetini tam bir asırdır ulu bir çınar edasında göklere çıkaran CHP’mizin 100. yılı kutlu olsun.

Biz tarih boyunca esarete boyun eğmemiş, onurlu bir halkız. Kan kırmızı çiçeklerin açtığı dağları, renkten renge boyayan jenerasyonun evlatlarıyız. Bu onur ve direngenlikle, büyük bir coşkuyla, ulu çınarın öncülüğünde bize emanet edilen vasiyeti, ikinci asra, üçüncü asra nicelerine, onurla daha da yükselteceğiz.”