Bakan Soylu: “29 Ekim 2023’te bu ülkenin dağlarında bir tek terörist kalmayacak”

Bakan Soylu: “29 Ekim 2023’te bu ülkenin dağlarında bir tek terörist kalmayacak”

İSTANBUL – İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Gaziosmanpaşa’da düzenlenen sahur programına katıldı. Sahur sonrası konuşma yapan Bakan Soylu, ” Türkiye‘de terörist sayısı iki de dün sabah gitti, seksen altıya düştü. Kolay değil bu iş. Bunu buraya yazıyorum. 29 Ekim 2023’te bu ülkenin dağlarında bir tek terörist kalmayacak” dedi.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu Gaziosmanpaşa’da düzenlenen sahur programına katıldı. Programa TOGG ile gelen Bakan Soylu, arabadan indikten sonra vatandaşlarla selamlaştı. Programa katılan Bakan Soylu, sahur sonrası konuşma yaptı.

Konuşmasına Kadir Gecesi tebriği ile başlayan ve depremzedeler ile ilgili konuşan Bakan Soylu, “Burada bu hoş sahur programını birlikte yaptığımız yarınki tutacağımız oruçların duasını, niyetini, birlikte yapacağımız çok değerli hanımefendiler ve beyefendiler. Öncelikle Ramazan ayınızı tebrik ediyorum. Artık bugün oldu. Bu gece İslam alemiyle bir arada idrak edeceğimiz Kadir Gecenizi tebrik ediyorum. Allah kendisine yaptığımız duaları kabul etsin. Hem karşı karşıya kalınan bütün zorlukların aşılması, bu vakit dilimi içerisinde 6 Şubat’ta yaşanan sarsıntıdaki o afetzede kardeşlerimizin bu gecenin hürmetine en yakın vakit içerisinde başlarını sıcak bir yuvaya sokabilecek bir kolaylık nasip etsin. Yeniden kederlerini travmalarını atlatabilecek biçimde gönüllerine inşirah versin. Duamız budur” diyerek dualarını lisana getirdi.

Deprem felaketi hakkında yapılanları aktaran Soylu, “6 Şubat’ta bir büyük afet ve bir büyük zelzeleyle karşı karşıya kaldık. 110 bin kilometre kareden fazla 120 bin kilometre kareye yakın bir alanda yalnızca 26 bin binada enkazda arama ve kurtarma çalışması yapıldı. Dünyada bu türlü bir sayı yoktur. Bilim insanları şunu söylüyorlar. Burada yedi fay birden kırıldı. Biz buna çalışmadık. Elbette Hollanda’dan büyük bir alanı etkileyen bu zelzele bizi hüzne boğdu. Lakin şunu söz edeyim. Bir afet, bir imtihan derken, büyük afet, büyük imtihan derken bir milletin nasıl tek yumruk olduğunu, bir yumak halinde hareket edeceğini. Gidebilenlerin oraya gittiği vakit eliyle oradaki afetzedelerimize dokunduğunu, gidemeyenlerin gönlüyle. Kimisinin duasıyla orada olduğunu her gün hissettik” formunda tabir etti.

Deprem bölgesindeki eğitimlerin devam ettiğini belirten Soylu, “Bir taraftan psikososyal takviyeleri, bir taraftan sıhhat çadırları, bir taraftan LGS ve YKS’ye hazırlanan yahut destekleme kurslarına hazırlanan çocuklarımızın, gençlerimizin ulusal eğitimle buradaki istekli öğretmenlerle onların buluşturulması. Onunla da yetinmedik hem Mardin’de, hem Malatya’da, hem Adıyaman’da, hem Hatay’da, hem de birebir vakitte Kahramanmaraş’ta kentin biraz dışında bir mesire alanında LGS ve YKS’ye katılacak gençlerimize özel eğitim kampları, kültür kampları ve spor kampları yaptık. İçerisinde her şey var. Yemeğinden yatağına kadar. Öğretmenler de orada. Daima deneme imtihanları yapılıyor” dedi.

Yeni alınan konteynerlerden bahseden Bakan Soylu, “Şimdi köylere konteyner vermeye başladık. Yeni geldi İskenderun Limanı’na indi. Çin’den 65 bin tane katlanabilir konteyner aldık. Fiyatını da söyleyeyim. Fiyatı çadır fiyatı. Çadırı şu anda 20 bin, 21 bin, 22 bine alıyoruz. Çin’den katlanabilir konteynerleri de 22 bin liraya aldık” diyerek alınan konteynerlerin fiyatlarını açıkladı.

Türkiye‘nin geçmiş devirdeki haline kıyasla şu anki halinden bahseden Soylu, “Kıymetli hanımefendiler, beyefendiler, değerli genç arkadaşlarım, ya bu ülkede faiz üç buçuk dört puandı. Bundan 10 yıl önce ve bu Recep Tayyip Erdoğan’ın başarısı. Dünya patinaj yaparken büyük projelere adım atmıştık. Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nden tutun Marmara’ya, Avrasya’ya kadar, havalimanından tutun Osman Gazisi Köprüsü’ne kadar. Yarınlarda yakın bir vakitte gücümüzün en azından dışarıdan az alınabileceğini temin edecek nükleer santrallere kadar, çok değerli projelere adım attık. Türkiye bu devirde olduğu kadar hiçbir devirde özgür ve bağımsız olmamıştır. Bu kadar açık ve net. Türkiye bu periyotta olduğu kadar demokrat olmamıştır. Bu kadar açık ve net. Ben eski Türkiye’nin ne halde olduğunu çok rahat bir formda biliyorum. Sevgili gençler elimizde, bizim yerli otomobilimiz niçin yoktur, diye birbirimizle yüksek sesle konuşamazdık” biçiminde tabir etti.

Muhalefeti eleştiren Soylu, “Türkiye’de demokrasinin istismarını en uygun yapan o zihnin yani PKK’nın uzantısı olan siyasi partidir. O kadar açık ve net. Çok badirelerden geçirdik. İşte burada bir yıl iftar sahur yapamadık. Anneler çocuklarına pencereden bakmak zorunda kaldılar. Aslında Amerika’nın ve Avrupa’nın gerçek yüzünü gördük. Kemal Kılıçdaroğlu o vakit şöyle diyordu yahut diğerleri şöyle diyorlardı. Diyorlardı ki, bu kent hastanelerine gerek yok. Hepiniz duyduk. Pekala, kent hastanelerine gerek var mıymış? Yok muymuş? Bir fikir ortaya koyabilirsiniz. Eleştirebilirsiniz lakin bugün geldiğimiz noktada pandemide gördük ki bizim insanlarımız beş yıldızlı kent hastanelerinde hayatlarını devam ettirdiler” dedi.

Göçmenler ile ilgili konuşan Soylu, “Göç 3 milyon 400 bin, 420 bin Suriyeli göçmen var. Ne yapacaktık? Ne yapmalıydık? Yani Tayyip Erdoğan yüz yıl sonra tarih kitaplarının içerisine Müslüman komşuları PYD, PKK ve DEAŞ tarafından birebir vakitte rejim tarafından katledilirken onları ülkesine almadı, hudutları kapattı mı denecek? Tarihe bu türlü mi düşecek? Biz bir büyük millet olarak tarihe bu türlü mi düşmeliyiz?” diyerek fikirlerini söz etti.

Başörtüsü hakkında konuşan Bakan Soylu, “Bugün başı açığı da, başı örtülüsü de devlette hekim oluyor. Devlette asker oluyor. Devlette polis oluyor. Devlette jandarma oluyor. Devlette savcı oluyor. Devlette hakim oluyor. Devlette kaymakam oluyor. Devlette vali oluyor. Hatta TBMM’de milletvekili oluyor” dedi.

Cumhurbaşkanı’nın siyasi bilgisinden bahseden Soylu, “Tayyip Erdoğan dünya siyasetini avucunun içi üzere biliyor. Kimin ne oynadığı, kimin ne oyun kurduğunu biliyor. Bugün şunu çok net bir biçimde söylemek isterim. Türkiye değişik bir istikamete hakikat gidiyor. Bu sınamalardan kurtuldu Türkiye. Fakat en değerlisi tahminen de zihniyet terimi Türkiye’nin altına döşenen fay çizgilerinden kurtuldu. Kurtuldu fayanslarından. Otomobilini yaptıramazlardı” diyerek konuşmasına devam etti.

Cumhurbaşkanı’nın yaşadıklarını anlatan Bakan Soylu, “Cumhurbaşkanı söylemiyordur. Lakin bize birkaç kere anlattı. Ben insansız hava araçlarını yaptırmaya çalıştım yıllarca. Orada geçirdim, götürdüm, geçirdim, götürdüm. Lakin sonuçta sabretti ve insansız hava araçları yapıldı. Kato Dağı’nda bugün terörist yoksa insansız hava araçlarıyla elbette ki birebir çabayla oradan alındılar teröristler. Lakin insansız hava araçları şu anda oraların her yerinde hava devriyesi atıyor. Kolay değil. Türkiye’de terörist sayısı iki de dün sabah gitti, seksen altıya düştü. Kolay değil bu iş. Bunu buraya yazıyorum. 29 Ekim 2023’te bu ülkenin dağlarında bir tek terörist kalmayacak.” diyerek teröristlerle ilgili açıklamada bulundu.

Aydın Menderes ile konuşmasını anlatan Soylu, “Taksim Camii sorununun kıymetini merhum Aydın Menderes bana kederi ki, Süleyman kederi, o vakit ben AK Parti’de değildim. Tayyip Erdoğan’ın bu taksici yanında problemine sahip çıkmak lazım, kaygısı. Neden mi? Dedi ki, bu kelamı unutmayınız. Taksim Mescidi bizim bu ülkede iç bağımsızlığımızın sembolüdür. Sultanahmet de bütün dünyadaki dış bağımsızlığımızın sembolüdür. Ayasofya da dış bağımsızlığımızın. Artık biz yapabiliyoruz demektir. Oburlarının tahakkümünde değiliz demektir. Merhum Rahman’a kavuştu. Allah rahmet eylesin” dedi.

Yapılacak seçim hakkında konuşan Soylu, “Tayyip Erdoğan üzere önderler yüzyılda bir gelir. Ben sizin kardeşinizim. Yüz yıl. O da gelebilirse. Fırsat verirlerse yahut fırsat bulunabilirse. Türkiye, Tayyip Erdoğan fırsatını kaçırmaması gerekir. Zira bunu şunun için söylüyorum. Şayet bu fırsatı Türkiye kaçırırsa çok daha geriden başlarız tekrar. Bu seçim önümüzdeki seçim. Bu milletin bir tercihidir. Tercihini ortaya koyacak. Ha biz istiyoruz ki bizi tercih etsinler. Bir selametle bu ülkeyi Türkiye’yi yeni yüz yılına taşıyalım, biz bunu istiyoruz. Ancak bu milletin vereceği karardır. Ancak şunu söyleyeyim. Ben görüyorum terör devletinin kurulmasını Amerika orada biz gidince ellerini şaklatarak yapacaktır. Bu kadar kolay. Yeniden size bir şey söyleyeyim. Fetö’cüler mahpustan çıkacaklardır ve bu devleti yönetim etmeye başlayacaklardır. Hem de bu sefer daha büyük bir şımarıklıkla birlikte. Daha bitmedi. Nasıl Suriye’nin kuzeyinde ve Irak’ın kuzeyinde,şurada Amerikan bayraklı askerler dönüyorsa Türkiye’nin doğusunda ve Güneydoğu’da tıpkı görünümler da görmeye başlar” formunda konuştu.

Aile yapısının bozulmaya çalışmasıyla ilgili ikazda bulunan Bakan Soylu, “Hangi birimiz çocuğunun birebir cinsiyle evlenmesini ister ya? Türkiye’de bir siyasi parti bunu önerebilir mi? Önermeli mi? Bu nasıl bu türlü bir şey? Ancak Avrupa dayatırsa önerir. Birçok belediye bunun için bilim açmaya çalıştı. Vallahi Alimallah hiç fırsat vermedim. Kim olursa olsun. Aile yapımızın temelini sarsmaya çalışıyorlar. Buna kimse müsaade etmez. Etmeyiz yani. Millet her şeyi görüyor. Kararı da millet verecek. Biz anlatmakla yükümlüyüz. Önümüze imkan gelirse de çalışmakla yükümlüyüz” dedi.

Esprili bir halde konuşmasını bitiren Bakan Soylu, “Yine bu salonda Allah nasip eder yeniden bir sahurda kimimizin saçı biraz daha dökülmüş, kimimizin saçı biraz daha beyazlamış, bunu bayanlar için söylemiyorum alışılmış erkekler için söylüyorum. Onun için bir ortada olmak nasip olur. Cenabı Allah birbirimizi tekrar görür, yeniden birbirimizle halleşiriz. Allah birbirimizin yüzüne bakabilme hissesi ve selam hissesi bıraksın inşallah. Amin. Bu vesileyle her birinizi hürmetle selamlıyorum. Sağ olun, var olun” dedi

Bakan Soylu’nun konuşmasının akabinde hatıra fotoğrafları çekildi ve program son buldu.